Ünlü Yazarların Gizli Yaşamları, Edebiyat, Faik ÖCAL

Ünlü Yazarların Gizli Yaşamları yazısını ve Faik ÖCAL yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Ünlü Yazarların Gizli Yaşamları

11.08.2025 09:00 - Faik ÖCAL
Ünlü Yazarların Gizli Yaşamları

Bazı kitaplar vardır içeriden, içeriye tutulan aynadır. İspanyol yazar Javier Marias'ın Yazınsal Yaşamlar-Ünlü Yazarların Gizli Yaşamları da bu eserlerden biridir. Yazar gerçekten bazı ünlü yazarların daha önce gün yüzüne çıkmamış ilginç özelliklerine değinir. Yazar bize yazarları insanlar olarak tanıtır, gösterir. Bu kitabı okuduktan sonra bazı yazarlara olan bakışımız değişmesi kaçınılmaz bir hal alıyor.

Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm olan "Yazınsal Yaşamlar"da 20 ünlü yazarın hayatını anlatan yazar (sayfa; 17-205), ikinci bölümde "Gelip Geçen Kadınlar" adı altında altı kadın yazarın hayatını anlatmaktadır. (Sayfa; 209-244). Yazar son bölüm olan "Kusursuz Sanatçılar" bölümünde ise bahsi geçen yazarların fotoğraflarını anlatmış, tasvir etmiş. (Sayfa; 247-299).

Kitapta ne anlatılmaktadır?

William Faulkner sürekli at sırtındadır ve Döşeğimde Ölürken'i sadece altı haftada yazmıştır. Faulkner müthiş biçimde kendini yazdığına ya da okuduğuna kaptıran bir insandır. Ölümünden sonra görülmüştür ki o okurlarından gelen paketlere, mektuplara, metinlere bakmamış, sadece çekli olanlarla ilgilenmiştir. Onun hayatında üç şey vardır: at yarışları, tütün ve viski. Uyduruk bir "kont" lakabı vardır. Ölü bebeğinin anısına bağlı kalmıştır. Faulkner asık suratlı, ketum ve sessizliği seven biridir ve tüm hayatı boyunca sadece beş kes tiyatroya gitmiştir. Attan düştükten sonra ölmüştür.

Joseph Conrad tam bir sigara tiryakisidir. Dalgın olmasına rağmen alıngandır ve herkesten saygı görmeyi bekler. Tam bir bilinmezdir. İyi bir hikaye anlatıcıdır. En çok Dostoyevski'den nefret eder. İngilizceye tam hakimdir ama aksanlı konuşur. 38 yaşına kadar evlenmez, Jessie ile evlendikten sonra gözü ondan başkasını görmez. "Letonya hadisesi" meşhurdur.

Oldukça ilginç bir karakter olan Isak Dinesen'den vereceğimiz bu iki söz, onun hakkında tam bir fikir vermektedir.: "Yaşlandıkça maskeler takıyoruz, yaşımıza göre maskeler ve gençler göründüğümüz gibi olduğumuzu sanıyorlar ama bu doğru değil." (Sayfa; 35).

"Sanatta gizem yoktur. Görebildiğin şeyleri yap, onlar sana göremediklerini göstereceklerdir." (Sayfa; 40).

James Joyce her şeyiyle "kıskanç, yalnız, tatminsiz ve kibirli bir adam" olarak karşımıza çıkmaktadır. İrlandalılardan nefret eder. Başkalarının kendi kitapları hakkında ne düşündüğüne hiç aldırış etmez. Fırtınalardan çok korkar. Tam bir koprofildir. Mutsuzluk ve iç çekme, kötü bir alışkanlık olarak onun hayatında yer ediniştir. Karısı Nora Barnacle hiçbir zaman Ulysses'i okuma zahmetine girmemiştir ve Joyce'u "kaçığın biri" olarak görmüştür.

Henry James iri yarı, obeze yakın, kel biridir. Kelliğinden dolayı din adamlarına, delici ve akıllı bakışlarından dolayı büyücüye benzer. Duraklarla ve ayraçlarla sözünü çok uzatırmış. Evlenmek onun için bir gereklilik değil, lükslerin en aşırısı ve en pahalısıdır. Durumunu şöyle ifade eder: "Bu halimle hem yeterince mutlu hem de yeterince mutsuzum, terazinin kefesine başka bir şey eklemeye hiç niyetim yok." (Sayfa; 64).

Meşhur Sherlock Holmes'in yaratıcısı Arthur Conan Doyle sürekli inancının peşinden giden müstesna kişiliklerinden biridir. Edinburgh parlamentosuna Katolikliği ve Cizvit rahiplerinden eğitim aldığı için giremez. Her daim kadınların koruyucusu olmuştur, iyi boks yapar. Evde çalışırken tam bir despottur. Kızı Mary'nin tavşanlarla ilgili sorusu dudaklarında donduğu gibi kalmıştır. Babasına sorusunu soramamıştır. Kendi karakteri Holmes'i öldürmek ister ama öldürmez. Yazarlıktaki başarısını, hikayelerinin zorlamayarak anlatmasına bağlamıştır.

"Sürekli öksüren bir kemik torbası" olan Robert Louis Stevenson'ın karısı Fanny Vandegrift ile evlenmesi ilginçtir ve evlilik hakkında şu sözü söylemesine neden olmuştur: "İnsan bir kez evlendi mi, artık hiçbir şeyi kalmaz, intihar hakkı bile, tek yapabileceği şey iyi olmaktır." (Sayfa; 81).

İvan Turgenyev ikiye bölünmüş bir yazardır çünkü ne Rusya'ya aittir ne de Avruapa'ya, arada kalmıştır. Hayatının aşkı İspanyol çingenesi Pauline Viardot'dır. (La Garcia). Tolstoy ve Dostoyevski'nin Avrupa yolculuklarındaki kumar borçlarını ödemiştir. Hayatının aşkına göre o insanların en hüzünlüsüdür.

Thomas Mann'a göre ironik olmayan her roman sıkıcıdır. Ölümünden 20 yıl sonra yayımlanan Günlükler'inden ortaya kendini putlaştıran bir Mann profili karşımıza çıkmaktadır. Hem faşizme hem de liberalizme karşı olan Mann ne olduğu belirsiz "aydınlanmış diktatörlük" hayranıdır. Hiç parmağından çıkarmadığı yeşil taşlı ama zümrüt olan yüzüğüyle gömülür.

Vladimir Nabokov insan sevmez biridir ve "şu sevimsiz ihtiyar" olarak nam salmıştır. Tutuklu bir öğretmendir. İki nedenle yazdığını ifade eder: Zevke, mutluluğa ulaşmak ya da kendinden geçmek, bir de üzerinde çalıştığı kitaptan bir an önce kurtulmak için. Ona göre bir kere yazmaya başladı mı, kendini kitaptan kurtarmanın tek yolu onu bitirmektir. Ona göre tüm sanatçılar gizli ya da açık sürekli bir sürgün hali yaşarlar. Kaleciliği müthiştir. İki aşkı vardır. Hayatının başında yitik Tamara, hayatının sonunda hep yanı başında olan Vera. Nabokov yazarlığı konusunda ise kendisi şöyle teselli eder: Bir dahi gibi düşünürüm, saygıdeğer bir yazar gibi yazarım ve bir çocuk gibi konuşurum. Tüm yazarlardan nefret eder, en çok nefret ettiği yazar ilginçtir ki Dostoyevski'dir. Dostoyevski hem çok sevilen hem de çok nefret eden bir yazar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedeni romancılığın zirvesine çıkmış olması, olabilir mi acaba, diye insan sormadan edemiyor. Tam takıntılı bir kişiliktir Nabokov. Ona göre her şey bir oyundur. Bu yüzden der. "Nitelikli sanat ve saf bilim için ayrıntı her şeydir." (Sayfa; 115).

Rainer Maria Rilke kendini kelimenin gerçek anlamıyla şiire adamıştır, şiirin her formunda başarı göstermiştir. Tam bir gezgindir, 1910-1914 yılları arasında elli farklı yerde bulunmuştur. "Her sabah düzenli olarak iki saat" çalışma alışkanlığını Rodin'in yanında kazanmıştır. Rilke esin perisini bekleyerek geçirirken, bu süreyi çoğu soylu farklı kadınlarla paylaşır. Rilke'nin hayvanlarla arası çok iyidir, özellikle de köpeklerle. Ona göre bir ses şu sözü fısıldamış ona: Haykırsaydım, kim duyardı beni melekler katından…" Mezar taşının üzerine şu sözleri yazdırmıştır:

"Gül ey saf çelişki

bütün gözkapaklarının altında

hiç kimsenin uykusu olamamanın sevinci."

Dönemin tanıklarına göre Arthur Rimbaud giysilerini değiştirmez, iğrenç kokar, yattığı yataklar bitlerle doludur, sürekli içer, kaba ve hakaretamizdir. Bu açıdan Lepelletier, Attal ve Mérat isimleri anılmaya değer. Verlaine ile kanlı, şiddet dolu ilginç bir ilişkisi olmuştur. Şiir yazmayı çok genç yaşında bırakmıştır. Çünkü o sanatı bir saçmalık olarak görmeye başlamıştır.

Oscar Wilde'ın çok meşhur elleri vardır. Biseksüeldir. İki çocuklu Constance Lloyd ile evlenmiştir. Bir yazarın yaşamının zor gününü betimlenmesi Wilde'e aittir. Şöyle ki: "Bu sabah, bir virgülü sildim, akşamüzeri yeniden koydum:" (Sayfa; 185). Onun başına gelen her şey semboliktir ve geri dönüşü yoktur.

Giuseppe Tomasi di Lampedusa Sınıfta'dır. Şaka Kaldırmaz Rudyard Kipling. Her Daim Derbeder'dir Malcolm Lowry. Madam du Deffand ve Salaklar'ı vardır. Sesi Soluğu Çıkmaz Djuna Barnes'in. Yukio Mişima ve Ölüm'ü vardır. Ve Laurence Sterne'e Veda Ederken…

Gelip Geçen Kadınlar bölümünde Lady Hester Stanhope Çöl Kraliçesi'dir, Vernon Lee Yaban Kedisi'dir, Adah Isaacs Menken Binici Şair'dir, Violet Hunt Babil Fahişesi'dir, Julie de Lespinasse Aşık Metres'tir, Emily Bronté Suskun Lider'dir.

Yazınsal Yaşamlar-Ünlü Yazarların Gizli

Javier Marias

Can Yayınları

Çev. Pınar Savaş

Sayfa; 312

İstanbul, 2011


Yazar: Faik ÖCAL - Yayın Tarihi: 11.08.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.06.2025 10:15
3.448

Faik ÖCAL Hakkında

Faik ÖCAL

2000’de Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji mezunu... 2004 yılında Franz Kafka’nın Romanlarında Birey ve Devlet İlişkisi üzerine yaptığı tez ile yüksek lisansını yaptı.

Çeşitli sitelerde ve dergilerde yazıları çıkmakla birlikte 2008’den beri düzenli olarak Yolcu Dergisi’nde yazılar yazmaktadır.

Yayımlanmış Kitapları:

- Kafkaʼnın Eserlerinde Devlet ve Birey İlişkisi, Zilan Akademi Yayınları, 2025
- Asmin -Kürtçe Çocuk Hikayeleri- Sîtav Yayınları, 2025
- Hizran, Az Kitap, 2025
- 101 Kürtçe Roman 2. Cilt Sitav Yayinevi, 2024
- 101 Kürtçe Öykü, Sitav Yayınevi, 2024
- Alacakaranlık Filozofu Nietzsche, 2024
- Deprem Günlüğü, KDY, 2023
- Yeni Bir Aydınlanma Felsefesi, Zilan Akademi, 2023
- Beyaz Hüzün, Az Kitap, 2022
- 101 Kürtçe Roman 1. Cild, Sitav Yayınları, 2022
- Uzaktaki, Az Kitap, 2021
- Dört Mevsim Beş Vakit Hüzün, Roza Yayınları, 2012
- Yitik Anılar Şehri, Erguvan Yayınları, 2008
- Aziz ve Aciz Emanetçi, Erguvan Yayınları, 2008

Faik ÖCAL ismine kayıtlı 144 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram Kitapyurdu.com