Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Mine Mutlu?, Söyleşi, A. Erkan AKAY

Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Mine Mutlu? yazısını ve A. Erkan AKAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsi

Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Mine Mutlu?

24.05.2023 09:00 - A. Erkan AKAY
Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Mine Mutlu?

Bilinçli, nitel, kayda değer, saklanmaya değer ilk çiziminizi hatırlıyor musunuz? Ne zaman, nerde, ne çizmiştiniz? Şimdi nerde, ona ne oldu?

Çocukluğumdan bu güne kadar yazmak ve çizmek beni hep rahatlatmıştır. Lisedeyken karekterler çizer, onlara kıyafetler, kostümler tasarlardım. Hayalim stilist olmaktı ve oldum. Bundan yaklaşık on sekiz yıl once aldiğim eğitim süresince yaptığım tasarımları annem saklıyor.

Yeteneğinizi nasıl geliştirdiniz? Çocuk kitaplarına çizimlerinizle katılma fikri/fırsatı nasıl doğdu? Kendinizi bu piyasaya nasıl kabul ettirdiniz?

Kızım doğduktan sonra ona sürekli kitaplar alıp okuyordum. Kanada'ya taşındıktan sonra o büyülü dünyanın daha da çok içine girdim ve harika çocuk kitaplarıyla tanıştım. Her hafta kütüphaneleri ziyaret edip kızım ve kendim için pek çok çocuk kitabı alıp bu kitaplari inceledim. İllüstratör olmaya karar verdim fakat koleje devam ediyordum. Kolej bittikten sonra tasarım bölümüne başvurdum ve kabul edildim. Fakat kolejde harcayacağım vakti eğitimlerle tamamlayabileceğimi düşündüm ve eğitimler alıp kendimi geliştirmeye başladım. Hâlâ eğitimler almaya, sergi ve fuarlara katılmaya devam ediyorum. Daha öncesinde zaten stilistlik yaptığım süreçte de dijital programlarda çizim yaptığım için bu dünyaya geçişim beni çok zorlamadı, kolay adapte olabildim.

Özgünlüğünüz, tarzınız, renk paletiniz, hayal dünyanız, yaşanmışlıklarınız, hepsi çizgilerinize yansıyor ve sizi diğerlerinden ayırıyor.

Çizdiğiniz bir çocuk kitabını elinize aldığınızda kendinizi eserin neresinde hissedersiniz? Mesela kitabı bir film gibi düşünsek, rolünüzü nasıl tanımlarsınız?

Gökyüzünde uçan neşeli hayalperest bir karakter gibi hissederim, yani bir oyuncu gibi. Değişik kostümler ve kıyafetler tasarlayan kostüm tasarımcısı da diyebiliriz. Çizer; hem yönetmen hem grafiker hem kameraman hem oyuncu aslında. Çizer film setindeki ışık gibidir.

Tasarımın ekip işi olduğunu, herkesin bu ekipte bir görevi olduğunu biliyoruz. Çizer burada yapbozun önemli parçalarından bir tanesi.

Yöntemlerinizden ve prensiplerinizden biraz bahseder misiniz? Bir proje önünüze geldiğinde hangi şartları öne sürersiniz? Ya da size sunulduğunda kabul etmediğiniz şartlar nelerdir?

1

Önce metni sessizce okurum, sonra sesli okurum, aklımda bir şeyler canlanmaya başlayınca küçük notlar alırım ve küçük eskizler yaparım. Storyboard sayfası oluştururum. Sahneler canlanır, tasarladıkça yeni yeni şeyler canlanır zihnimde. Uzun süren sancılı eskiz süreci, detaylı çizim, renklendirme, gölgelendirme ve ışıklandırma. O yüzden işin hayal gücüme bırakılması hoşuma gidiyor fakat editör veya yazarla birlikte hareket etmek de güzel oluyor.

Harcadığı emeğin karşılığını almak istiyor insan (maddi ya da manevi olarak). Bazen manevi doyum sağlamak için; bazense harika bir ekiple çalışmak için bir projeye başlanabiliyor da.

Yazarak derdini anlatanlara çizerek destek veriyorsunuz. Yaptığınız iş kimi zaman hayali somutlaştırmak, kimi zaman gerçeği soyutlaştırmak. İlk adımıysa sanırım görünmeyeni görebilmek. Dolayısıyla çocuk edebiyatına baktığınızda bizim göremediğimiz ama sizin gördüğünüz sorunlar var mıdır diye merak ediyorum. Gerek okur açısından, gerek yazar veya çizer açısından sizce neler iyi gidiyor, nerelerde aksıyoruz?

Editöre çok büyük sorumluluk düşüyor. Kitaba, metne uygun çizer bulmak çok zor. Çünkü bir kitabı temsil edenlerden biri çizerdir. İnsanlar yazarına veya çizimlerine bakarak bir kitabı alıyorlar. Çizerlerin arka planda kalması kitabın en büyük eksisidir. Çünkü bir kitabın alınmasında ve çok satmasında yazar kadar çizerin de etkisi çok fazladır. Ben şahsen alacağım kitabın önce çizimlerine bakarım. Renkleri beni heyecanlandırıyorsa, konusu güzel işlenmişse tercih ederim.

Önemli sorunlardan diğeri ise çizerin tatmin olmasıdır. Sanatçı takdir edildikçe daha güzel şeyler ortaya çıkarıyor. Bir şey için emek sarf eden herkese teşekkür etmek gerekir. Kitap sadece yazarın değildir; çizerin, editörün, yayınevinin ve pek çok kişinin bir kitap üzerinde emeği vardır.

Diğer bir eksiklik, sert kapaklı ve kaliteli kâğıda basılmış kitap bulmak çok zor. Yurtdışında kitaplar sert kapaklı ve kaliteli kâğıda basılıyor.

2 Yazarlarla aranız nasıl? Çizimini yaptığınız eserin sahibi ile hangi düzeyde bir iletişim kurarsınız? Hangi kafa yapısındaki yazarlarla çalışmak kolay, hangileriyle çalışmak zordur?

Ben direkt yazarlarla da çalışıyorum, editörlerle de. Saygı çerçevesinde yayıneviyle (editör, yayıncı, grafiker) çalıştım ve hiçbir sorun yaşamadım. Çizerin hayal dünyasına bırakıp ona güveniliyorsa, karşılıklı anlaşma şeklinde adım adım ilerleniyorsa sonuç güzel oluyor.

Merve Gülcemal Hanım'la hiç iletişime geçmedim. Yayıneviyle çalıştığım için sadece editörle iletişimde oldum. Editörün tutumu çok önemli; yazar ve çizer arasında doğru iletişimi sağlamak. Şu an yazarlarla birebir çalışacağım projeler de beni bekliyor.

Okuduğumda hikâyeyi beğeniyorsam o işi alıyorum, o yüzden kafa yapılarımız yazarla ya da yayıneviyle aynı oluyor. Kendi çizgilerime uymayan işleri kabul etmiyorum, bu konuda bazı kurallarım var.

Yayınevleri ile aranız nasıl? Muhatabınızdan ne bekler, ona ne avantajlar sunarsınız?

Aram iyi çok şükür, bu konuda çok seçiciyim. Her şey saygı çerçevesinde ilerliyorsa güzel demektir. Metni sahiplenir, kendi projemmiş gibi üzerinde titizlikle çalışırım.

Çizer olarak hayalim; yaptığım işlerle tanınır olmak. Bunun için elimden gelenin en güzelini yapmaya çalışırım. Karşı taraftan beklentim de bununla doğru orantılı ilerler. Emeğe saygı duyulmasını beklerim. Moral çok önemli çünkü çizimlere yansıyor ve kararlı olmalarını beklerim. Benden yaptığım işin en mükemmelini bekliyorlarsa ben de onlardan en iyi baskıyı ve en kaliteli kâğıdı kullanmalarını beklerim. Ayrıca, ücretsiz deneme çizimi isteyenler olduğunda bunu emeğe saygısızlık olarak görüyorum. En önemli detay ise yazar ve çizerin adının yan yana büyük harflerle yazılması. Çünkü yazar kadar çizer de emek veriyor. Kanada'da da sadece kitabın kapağını yapan çizerin adı dahi en üste yazılıyor. Çünkü çoğunlukla okumadığımız ya da adını duymadığımız bir kitabı bazen sadece kapağına bakıp almıyor muyuz? Kitabın metni iyiyse, süre yeterliyse, sözleşme hakkaniyetliyse, bütçe tatmin ediciyse ben de üzerinde emek vererek çalıştıysam, baskıda da kaliteli bir kâğıt kullanıldıysa eser beni mutlu ediyor. Ben birçok yönden şanslıydım çünkü profesyonel bir yayıneviyle çalıştım (Erdem Yayınevi).

anne

Yeni çizerlere küçük bir notum olacak; bedava ya da düşük ücretlerle çalışmasınlar, haklarını alsınlar. Bazen telif hakkı verilmiyor, o zaman iyi bir ücrete çalışsınlar. Güzel iş yapan her zaman emeğinin karşılığını alıyor fakat burada sabırlı olmak gerekiyor. Yüksek hedeflere ulaşmak için maddi ve manevi yüksek motivasyon gerekiyor.

Çocuklarla aranız nasıl? Onlardan fikir alır mısınız?

Çocuksu kalabilmeyi ve içimdeki çocuğu çok seviyorum. Bana güzel hayaller kurdurup, hayal dünyamı genişletiyor. Çocuklarla aram iyi, hatta onlara kitaplar hediye etmek ve gözlerindeki mutluluğu görmek beni heyecanlandırıyor.

Kızım ilham kaynağım, yedi yaşında ve onun fikirleri benim için çok değerli. Bir çizim yaptığımda yorumlarını alırım ve değerlendiririm. Çocuklar en iyi sanatçılar; görsel zekâları çok yüksek ve çok zevkliler. Onlar bizim göremediğimiz şeyleri fark edip, farklı açıdan değerlendiriyorlar.

Bir çocuk kitabını çizerken hedefiniz nedir, hangi konularda kendinizi sorumlu hissedersiniz?

En önemlisi çocuğa kitapları sevdirecek sevimli ve modern karakterler kullanmaya dikkat ediyorum. Cinsiyet ve ırk ayrımı yapmamaya çalışıyorum. Kendi sessiz kitabımda da buna çok dikkat ettim. Birçok ırktan, farklı boyda, farklı kiloda, farklı renkte, farklı tarzda insanlar koyuyorum. Tıpkı illüstrasyonlarını yaptığım "Tefekkürü Seven Peygamberim – Hz. İbrahim" kitabında olduğu gibi. Amacım, okuyanın kendisiyle bir şeyleri bağdaştırabilmesini sağlamak. Ayrıca, metinde yazılanlarla bire bir örtüşen değil, çocuğun hayal dünyasını genişleten illüstrasyonları tercih ediyorum.

hz_ibrahim_tefekkuru_seven_kapak_page-0001 İyi bir okur musunuz? Çizime başlamadan önce metni nasıl okursunuz? Sonrasında işiniz bitene kadar, kaç defa daha okursunuz? Bu işi yapıyor olmak okuma alışkanlıklarınızı etkiledi mi?

Okuduğum kitaplar konusunda seçiciyimdir; hayal dünyama ışık tutup beni geliştirmeli ve kendimi keşfetmemi sağlamalı. Resimli kitaplar okumayı ve dinlemeyi çok seviyorum, hatta bazen okurken sadece resimlerine dalıp gidiyorum. Her şeyi okurum, kendimi, doğayı, insanları ve hayvanları... Ama en çok kâinatın kitabını okumayı seviyorum. Doğa gezileri bu konuda bana çok şey katıyor. Makale ve söyleşileri okumayı da severim. Ayrıca, birilerinin hayatını merak edip araştırmayı da seviyorum. Ailecek okuma saatimiz de var.

Çocuk kitaplarını çizerken sizi en çok zorlayan nedir? Tıkandığınız olur mu, sizi neler besler?

Hikâyeye başlarken araştırma ve karar verme aşaması beni biraz zorluyor. Sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Beni besleyen doğa yürüyüşleri, gökyüzüne bakmak, motivasyon konuşmaları, çocuk kütüphanelerini gezmek, güneşin doğuşunu ve batışını izlemek. Gözüm bir fotoğraf makinası gibi, ne kadar çok poz yakalarsam o kadar çok ilham topluyorum ve elim o kadar gelişiyor. Bazen tıkanıyorum, o zaman ara veriyorum ve döndüğümde biriktirdiğim hazinelerimle zihnimi boşaltıyorum.

kapak

Profesyonel bir fotoğraf makinam var ve bundan dokuz yıl önce fotoğraf eğitimi almıştım. Bol bol doğa fotoğrafı çekmek ve sonra onların içinden en iyisini seçmek bana iyi geliyor. Yeni yerler keşfetmek, farklı şarkılar dinlemek, yeni yollar denemek, farklı kültürleri ve insanları tanımak beni zenginleştiriyor. Kısaca, güzel olan her şeye bakmak.

Okuyup çizmemeye karar verdiğiniz ya da istemeyerek çizdiğiniz metinler oldu mu? Olduysa size bunu hissettiren neydi?

Neyle uğraşırsak o yönde hayatımıza tesir edeceğine inanıyorum. O yüzden gelen her projeyi kabul etmiyorum. Bu yüzden neşeli ve heyecanlı sahneleri çizmeyi daha çok seviyorum. Proje beni heyecanlandırıyorsa ve maddi olarak beni tatmin ediyorsa kabul ediyorum. Metinle aramda bir bağ kuruyorum ve onu sahiplenip, yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Tabi burada verilen zaman da önemli bir faktör.

Bugüne kadarki en iyi işinizi görmek istesek bize hangi kitabın ismini verirsiniz?

Merve Gülcemal'in yazdığı ve benim de illüstrasyonlarını yaptığım Tefekkürü Seven Peygamberim – Hz. İbrahim kitabı yaptığım en iyi kitap diyebilirim. Özellikle bazı sahnelerinde çok severek çalıştığım illüstrasyonlar oldu. Üzerinde 150 saatten fazla çalıştığım ve çok emek verdiğim bir projeydi. Fakat her geçen gün daha iyisini yapmak için çizmeye ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

Metinlerinden en çok keyif aldığınız yazarlar, çizimlerini en çok beğendiğiniz çizerler kimlerdir?

İşini kaliteli yapan herkes. Fakat genelde yabancı çizerlerden ilham alıyorum. Oliver Jeffers mesela çocuksu çizgilerle muhteşem detaylar yakalıyor. Yaptığı esprilerle biz ebeveynleri dahi metnin içine sokup, bize kitabı sevdiriyor. Çocuk alanında çeviri kitaplar okuyorum, İngilizce ya da Fransızca kitaplar inceliyorum. Mutlu ve sevimli yüzlerle, yumuşak çizgilerle, güzel bir renk paletiyle hayal kurduran ve umut veren çizimleri seviyorum.

Hayalinizdeki proje/iş ya da mesleğinize dair en büyük hayaliniz nedir? "Ben yapsaydım" dediğiniz işler oldu mu? Hadi aksini de düşünelim; işinizin geleceğine dair endişeleriniz var mı?

Çocuk kitabında yazdığım ve çizdiğim yarım projelerim çok fazla. Bunları bir gün ayağa kaldırmak ve pek çok dile çevrildiğini görmek hayalim. Böylece, insanlığa faydalı ve güzel kalıcı eserler bırakmanın da hayalini kuruyorum.

Bologna Fuar'ına, London Fuar'ına katılmak ve bu fuarlarda pek çok kitabımın sergilendiğini görmek. Yurt dışındaki yayınevleriyle çalışmak. Sessiz kitap veya bebek kitabı yapmak.

Ayrıca, "Çocuk Köstebek Tilki ve At" ve ya "Küçük Prens" kitaplarını yazıp çizmeyi de çok isterdim. Yapılan versiyonu çok güzel fakat bu hikâyeyi ben de yazmayı çok isterdim. Küçük Prens kitabında da minik çizimler insanı heyecanlandırıyor. Yetişkin de olsak kitapta vinyet tarzı sürpriz çizimlerle karşılaşmak mutlu ediyor bizleri bence.

Çizimlerini yapmayı istediğim, tarzımı daha kolay ifade etmemi sağlayacak pek çok kitapla karşılaştım. Özellikle doğada geçen hikâyeleri resimlemek isterdim. Bu tarz hikâyeler kendimi daha özgür ve sınırsız hissetmemi sağlıyor.

Endişelenmek yerine olumlu düşünüp, geleceğe bakıp kaliteli işler yapmayı hayal ediyorum. Hayal edebiliyorsak gerçekleşeceğine de inanıyorum. Adım adım hayallerime yaklaştığımı da düşünüyorum. Anı yaşayıp mutlu ve umutlu bakmayı tercih ediyorum.


Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 24.05.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 10.05.2023 22:10
634

A. Erkan AKAY Hakkında

A. Erkan AKAY

1981 İstanbul doğumludur. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. 2008 yılından bu yana Konya'da yaşamaktadır. İki evlat babası, iki evlat amcası, ikisinin de eniştesidir.

Spora, edebiyata ve küçükleri eğlemeye ilgisi çocukluğundan beri devam etmektedir. 2012-2020 yılları arasında Bilgin Atıcılık Spor Kulübü Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2020 yılları arasında Türkiye Atıcılık Federasyonu Teknik Kurul Başkanlığı, 2017-2020 yılları arasında Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezleri Atıcılık Komisyonu Üyeliği ve İl Branş Sorumluluğu görevlerini yürüterek ulusal ve uluslararası düzeyde başarıya ulaşmış birçok sporcunun yetişmesine katkıda bulunmuştur. Destek AFAD gönüllüsüdür.

2017 yılında, kardeşinin bir hayali olan “Hayallerin Karın Doyursun” isimli kitaba katkılarından sonra, hep arzuladığı çocuk kitapları yazımının önü açılmıştır. Yayımlanmış 14 kitabı bulunmaktadır. Edebistan, Eğitim Her Yerde, Dilhane, Masal Dergisi gibi çeşitli sanal dergilerde, Hece ve MEB Özel Eğitim Çocuk Dergisi gibi matbu dergilerde deneme, makale ve şiirleri yayımlanmıştır.

Farkındadır ki her yazılan okunmaz ama okunanlar da ancak yazılanlardır. Yaşadıkça anlamını kaybeden sonsuz sözler arasından zarurî olanlara tutunuyor.

Dualarınızı bekler.

A. Erkan AKAY ismine kayıtlı 147 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 10 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram mastodon/Threads LinkedIn YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com