Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Gurbet Lüy, Söyleşi, A. Erkan AKAY

Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Gurbet Lüy yazısını ve A. Erkan AKAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Gurbet Lüy

03.08.2022 09:00 - A. Erkan AKAY
Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Gurbet Lüy

Sizi çocuklar için yazmaya yönelten nedir?

Bu alanda olmayı seviyorum. Kendi çocuklarım için onlarca metin okuyordum zaten. Onlarla birlikte okuyor, hakkında konuşuyoruz. Öğrencilerimle okuma kulüpleri kuruyorum. Çocuk kitapları hem içimdeki çocuğu hem de karşımdaki çocuğu keşfetmeme vesile oluyor. Yazmaya yönelten unsur da Cezve Çocuk Yayınevi ve Tuğba Coşkuner oldu. Okuyup keşfederken yazarak da keşif yolculuğuma katkı sağlıyorum.

Çocuklar için yazmanın yetişkinler için yazmaktan daha zor olduğuna inanıyor musunuz?

Kesinlikle daha zor. Yaşadığımız çağda çocukların dikkatlerini dağıtan onlarca uyaran varken, bir kitabın başına oturup sıkılmadan okuyabilmelerini sağlamak, bunu yaparken alt metinlerle kendilerini geliştirmelerine yardım etmek, hayata uyum sağlayabilmelerine yardımcı olabilmek gerekiyor. Bir taraftan eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeye çalışırken bir taraftan da vermek istediğiniz mesajları gizliden vermeniz gerekiyor.

Çocuklara hitap eden metinlerinizde "olmazsa olmaz"ınız nedir? Sizce yazma sürecinizde bu ölçütünüz değişebilir mi?

En önemli unsur mizah bence. Çocukların kitapları okurken keyif almaları kitapla olan bağlarını kuvvetlendirecektir. Bu bağ kuvvetlendikçe de yazdığınız metin amacına ulaşacaktır. Ölçütüm ilerleyen zamanlarda değişir mi bilmiyorum ancak çocuk edebiyatında nitelikli mizah kriterinin hiç değişmeyeceği kesin.

Çocuk edebiyatının ülkemizde ve dünyadaki gelişimini takip ediyor musunuz? Diğer yazarları okur musunuz? Gidişat nasıl?

Hem yerli edebiyat eserlerinden hem de çeviri eserlerden çocuk kitapları okuyorum. Hatta sık sık okuyorum. Ülkemizdeki gelişiminin iyiye doğru gittiğini söyleyebilirim. Çocuğa bakış açımız değiştikçe çocuk edebiyatına bakış açımız da değişiyor. Eskiden çocuklar pek kıymetli değildi ve ne okudukları çok önemsenmiyordu. Artık çocuklara daha fazla değer veriyoruz ve değerli çocuklarımızın ne okuduğunu, zihininde nelerin yer ettiğini de önemsiyoruz. Yazarlar bu alanda daha nitelikli eserler üretmeye çalışıyor, ebeveynler ya da çocukla ilgilenen diğer insanlar da çocukların nitelikli eserlerle tanışmasını istiyor. Eskiden yazılanlar nitelikli değildi demiyorum. Ancak günümüzde bu alan eskiye nazaran çok daha kıymetli.

Yazarken edebî kurgu ve dile mi yoksa öğreticiliğe mi ağırlık veriyorsunuz? Sanat mı eğitim mi?

Her ne kadar yazdığım eser çocuklara bilgi aktarmayı hedefleyen bir metin olsa da, yazarken tek düşündüğüm o bilgileri nasıl bir kurguyla ve nasıl bir dille anlatacağımdı. Bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Önemli olan çocuklara yaratıcı bir kurgu ve sağlam bir dille yazılmış bir metin sunabilmek. Onların zihnini geliştirecek olan metne yerleştirdİğiniz bilgiler değil yarattığınız dünya ve kullandığınız dil çünkü.

Çocuk edebiyatı hakkında genel kabul görmüş ama katılmadığınız klişeler var mı? Rahat olabilirsiniz biz bizeyiz.

Çocuk edebiyatı eserlerinin çocuğun seviyesine inerek yazılması gerektiği düşünülür hep. Yetişkinler için yazacaksanız ileri seviyede yazabilirsiniz ama çocuk edebiyatı başlangıç seviyesidir. Çocuğun yaşı küçük ya onun için yazılan metin de seviyesi en düşükten başlamalı gibi bir algı var. Kısa olan her metin çocuklara uygun olabilir algısı bir de. Neden? Hacmi küçük. Ee çocuğun da yaşı küçük o zaman çocuk bunu okuyabilir. Hayatın her alanında çocukları kendimizden aşağı seviyede gördüğümüz için, sırf yaşları ve fiziksel boyutları küçük diye, edebiyatta da aynısını uyguluyoruz.

Bir de çocuk metinleri yazarken yaptığımız absürt esprilerin mizah olduğunu düşünüyoruz. Nitelikli mizah yapmak için uğraşmak yerine bir iki tane sıradan espri ekleyip çocukların seveceği komik metinler olarak yayınlıyoruz. Umarım başıma bir şey gelmez bu söylediklerimden dolayı.

Çocuk kitapları yayıncılığında sizce en büyük eksiğimiz nedir? Bilgisayarda açtığınız boş dosyadan kitabınız okurun eline ulaşana kadar hangi basamak sizi en çok zorlar?

Genel anlamda çocuk edebiyatı editörlüğü kısmında sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Ben yayınevimle böyle bir sıkıntı yaşamadım çok şükür, şahane bir editörüm var. Beni en zorlayan basamak tabiki yazmak J Sonrasıyla yayınevi ilgilendiği için bana bir sıkıntı olmadı. Ancak yazarken iyi bir rehberle yol almak çok önemli. Çocuk edebiyatı ülkemizde çok eskilere dayanmıyor, dünyada da öyle belki. O yüzden yazarken sizi yönlendirecek, size rehber olacak, eksiklerinizi fark etmenize vesile olacak, size inanan bir ekiple çalışmak çok önemli. Bu bakımdan çok şanslıyım. Dediğim gibi şahane bir editör desteğim var ve yayınevi ekibi de her konuda çok destekleyici.

Yazdıklarınızla çocuklara erişebilmenin bir ön şartı var mıdır? Çocuk sevmek, çocuk sahibi olmak, çocuklarla iyi anlaşmak gibi.

Bu şart olarak değil ama bir avantaj olarak değerlendirilebilir bence. Üç küçük çocuğum var, bir ilkokulda görev yapıyorum. Yani hayatım 7/24 0-12 yaş çocuklarla birlikte geçiyor. Onları ne mutlu ediyor, ne üzüyor, hangi durumda nasıl tepki veriyorlar, güncel meseleleri neler hepsini rahatlıkla gözlemleyebiliyorum. Böyle olmasa yazamaz mıydım? Yazabilirdim. Ama şu anda işim bir tık daha kolay.

Çocuk kitaplarında ne görürseniz sizi rahatsız eder? Çocuk hayatının da gerçeklerinden olan olumsuzluklarla kitabınızın içeriği arasındaki dengeyi nasıl belirlersiniz?

Argo çok kullanılmışsa ve cinselliğe atıf ya da yaşına uygun olmayan bilgilerin kullanımı varsa bu beni çok rahatsız ediyor. Okuduğu yaşta öğrenemeyeceği bilgilerin yer almasından huzursuz oluyorum. Çocuğumu yetiştirirken nasıl ki argo konuşmasını istemiyorsam ya da belli yaştan önce bazı şeyleri öğrenmemesi gerekiyorsa okuduğu kitaplarda da bunun yer almaması gerektiğini düşünüyorum. Hayatın gerçeklerinde yer alan olumsuzluklar tabii ki kitaplarda da yer alabilir. Okul öncesi döneme bile ölüm gerçeğini anlatan kitaplar okuyoruz kızımla. Ama bunu yaparken yaş seviyesini göz önüne alarak metni hazırlamak gerekir. 5 yaşında bir çocuğa ölümü anlatacağız diye gidip de ölüyü mezara gömdüğümüzden, üstüne toprak attığımızdan ya da ölünün mezarda göreceği muameleden bahsedemeyiz. Kendimizden aşağı görmeyelim tamam ama belli yaşta belli konuları anlatabileceğimizin farkında olalım. Nasıl ki yeni doğmuş bebeğe kendi yediğimiz yemekten yediremiyoruz, zihinini besleyecek metinlere de dikkat etmemiz gerekir.

Okuyan çocuğun daha iyi bir insan olacağına dair elimizdeki dayanak nedir?

Bir çocuğun zihni ne kadar fazla uyaranla karşılaşırs o kadar gelişir. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum. Kitap okumak da çocuğun gerçek hayatta sunamayacağımız kadar çok uyarana maruz kalmasına sebep olur. Maruz kalmak deyince olumsuz anlaşılmasın. Kitapta okuduğu her olay, zihninde canlardırdığı her olgu onun için bir uyaran olur. 200 sayfalık bir kitapta onlarca karakterle tanışıp, onlarca mekanı ziyaret etme şansını yakalar. Gerçek hayatta her daim bu kadar uyaran olabilir mi etrafında? Hele ki yaşadığımız çağda çocukları apartmanlara hapsetmişken. Tanıştığı karakterlerle empati kurar. Belki de gerçek hayatta tecrübe edemeyeceği durumlarla karşılaşır ve o durumlarda neler yapılabileceğini öğrenir. İyiylik, kötülük, ahlaki değerler gibi birçok konuda kitaplarda oluşturulan dünya vesilesiyle tanışır. Bunları dayanak olarak alabilir miyiz bilmiyorum ama kitap okuyup da kendini geliştirmemiş bir insanla karşılaşmadım hiç. Geçmişte yaşamış birçok düşünürün, mucitin, liderin, padişahın hayatlarını biraz araştırırsak kitaplar onların dünyasında baş köşede. Belki bu kanıt olabilir bizim için.

Ebeveyn ve öğretmenlerin çocuk okumalarına katkısı gerekli veya yeterli mi? Çocuk bu konuda yönlendirilmeli mi, nasıl yönlendirilmeli, kitap nasıl seçilmeli ve okunmalı?

Bu o kadar uzun cevaplanabilecek bir soru ki. Kısaca şöyle söyleyeyim; hem ebeveynler hem de öğretmenler çocuğun okuma yolculuğunda en etkili kişiler. Belli bir yaşa kadar mutlaka biz yetişkinlerin yönlendirmesine ihtiyaçları var. Onları nitelikli eserlerle tanıştırmak zorundayız. İlgi duydukları alanlara göre, onları küçümsemeden yazılmış, kaliteli mizah içeren, sürükleyici, didaktik olmayan ama alt metinleri kuvvetli kitaplar seçmeliyiz.

Okurlarınızla buluşuyorsunuzdur. Hangi çocuk sizi heyecanlandırır? Çocuklardan beklentiniz nedir?

Okurlarımla buluşmayı çok seviyorum. Karşımda gözleri ışıl ışıl parlayan çocukları gördükçe heyecanım artıyor. En çok hiç beklemediğim, yazarken ya da sonrasında okurken aklıma gelmeyen yerlerden vuran sorular gelirse mutlu oluyorum. Kimi zaman tutulup kaldığım oluyor ama öyle heyecanlanıyorum ki sonrasında tüm arkadaşlarıma anlatıyorum. Çocuklardan bir beklentim yok, açıkçası onlar üstüne düşeni fazlasıyla yapıyorlar, eğer doğru rehberler tarafından yol gösterilirse. Benim beklentim yetişkinlerden. Çocuk edebiyatına bakış açımızı değiştirip, çocuklarımızın nitelikli okurlar olabilmeleri için onlara doğru yön gösterelim.

Modern pedagojiyle aranız nasıl? Geleneksel yöntemlerle modern pedagoji arasında nerede duruyorsunuz? Yazdıklarınızda hangisinin ağırlığı daha fazladır?

Kesinlikle modern pedagoji tarafındayım. Eskiden çocuğa bakış açısı çok farklıymış. Bize üniversitede öğretilen de hep çocuk zihinin boş bir levha olduğu ve biz o levhaya ne yazarsak çocuğun karakterinin ve yaşamının ona göre şekilleneceğiydi. Hiçkimse çocuğu bir birey olarak görmüyordu. Bu şükür ki değişiyor artık. Onlara sahip olmadığımızı onların emanetçisi olduğumuzu tekrar hatırlayıp ona göre bakış açımızı da değiştiriyoruz.

Bugünün yazarları kalıcı eserler bırakabilecek mi? Sizce çağdaşlarınızdan kim yüz yıl (yüz çok olduysa elli diyelim) sonra da okunur?

Eğer yazılan metin gerçekten nitelikli bir eserse neden elli olsun yüz yıl sonra da okunur. Önemli olan o niteliği yakalayabilmekte. İsim vermesem daha iyi.

Yetişkin bir yazarın bugünkü çocuğun diline, düşüncesine sahip olması mümkün müdür, gerekli midir? Farklı kuşakların bağını koruyabilmek için dünyalararası bir köprüye mi yoksa tek dünyalaşmaya mı ihtiyaç var?

Çocuk edebiyatında eser üretebilmek için çocuğun bakış açısıyla hayata bakabilmeyi becerebilmemiz gerekir. Çocukları dikkatli gözlemleyen, onlarla empati kurmaya çalışabilenler bunu yakalayabilir. Bir de çocuk edebiyatı eserleri okumayı ihmal etmemek gerek. Yazılan nitelikli eserler bize çocuğun bakış açısını yansıtır. Dünyalararası köprü dediğiniz kitaplar olabilir işte.

Günün şartları ve çocuk edebiyatının ticarîleşmesi sizi korkutuyor mu? Okumak bir lüks, yazarlar marka, okurlar müşteri olmaya doğru mu gidiyor? Giderse ne olur?

Bu söylediklerinizin içinde beni en çok korkutan okumanın bir lüks olması olur. Şu anda gerçekten kitap fiyatları çok arttı. Diğer söyledikleriniz hakkında da yaşadığımız çağda ticari olmayan bir şey kaldı mı ki edebiyat ticarileşmesin. Burada okurlar dikkatli olmalı. Sadece ticari amaçla yazılmış bir metinle mi karşı karşıyalar yoksa gerçekten nitelikli bir eserle mi? Doğru yapılan seçim korkmamızı gerektirmeyecektir.

Sosyal medyada binlerce kitap değerlendirme hesabı var. Bunlar sizce okurları doğru yönlendiriyor mu, işe yarıyor mu? Kitap incelemeleri, değerlendirmeleri, eleştirileri noktasında neredeyiz? Takip ettiğiniz, çocuk kitaplarını değerlendiren bir mecra var mı?

Ben neredeyse okuduğum tüm kitaplar hakkında sosyal medyada paylaşım yapan mecralar sayesinde haberdar oluyorum. Burada hangi sayfayı takip ettiğiniz çok önemli. Paylaştığı kitaplar sizin tarzınıza, hayata bakışınıza uygun mu? Reklam yapmak için mi paylaşıyor yoksa gerçekten bilgilendirmek, önermek için mi? Para kazanmak için mi kurulmuş o sayfa yoksa gerçekten insanlara faydalı olmak için mi? Bir süre takip edip bu soruların yanıtına göre takibe devam edilebilir. Bir de paylaşılan her kitabı almadan önce mutlaka inceliyorum. Farklı yerlerden yorumları okuyorum. Sadece Tuğba Coşkuner paylaştığı zaman böyle bir zahmete girmiyorum. O ne paylaşırsa sepetime eklerim.


Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 03.08.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.08.2022 01:35
1190
Yorumlar
  • Esme Şimşek 2022.08.03 21:22

    Çocuk edebiyatı biz ebeveynler için çok kıymetli, söyleşideki bakış açınız bizlere umut veriyor, teşekkür ederiz.

  • Aslıhan Karakoç Geçici 2022.08.03 22:52

    Sevgili Gurbet hocamı keyifli bir kitap okuma programı vesilesi ile tanıdım. Sohbeti, bilgisi ve kalemi çok değerli. Çocuklarımız için böyle yazarlarımızdan haberdar olmak umut verici. Önerdiği, tavsiye ettiği her eser benim için çok kıymetli. Bazen kendimi okuduğu her kitaptan okumak zorundaymışım gibi hissediyorum. Tabi hızına yetişmem mümkün değil. Söyleşi de de yine çok güzel konulara değinilmiş. Teşekkür ederiz

A. Erkan AKAY Hakkında

A. Erkan AKAY

1981 İstanbul doğumludur. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. 2008 yılından bu yana Konya'da yaşamaktadır. İki evlat babası, iki evlat amcası, ikisinin de eniştesidir.

Spora, edebiyata ve küçükleri eğlemeye ilgisi çocukluğundan beri devam etmektedir. 2012-2020 yılları arasında Bilgin Atıcılık Spor Kulübü Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2020 yılları arasında Türkiye Atıcılık Federasyonu Teknik Kurul Başkanlığı, 2017-2020 yılları arasında Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezleri Atıcılık Komisyonu Üyeliği ve İl Branş Sorumluluğu görevlerini yürüterek ulusal ve uluslararası düzeyde başarıya ulaşmış birçok sporcunun yetişmesine katkıda bulunmuştur. Destek AFAD gönüllüsüdür.

2017 yılında, kardeşinin bir hayali olan “Hayallerin Karın Doyursun” isimli kitaba katkılarından sonra, hep arzuladığı çocuk kitapları yazımının önü açılmıştır. Yayımlanmış 14 kitabı bulunmaktadır. Edebistan, Eğitim Her Yerde, Dilhane, Masal Dergisi gibi çeşitli sanal dergilerde, Hece ve MEB Özel Eğitim Çocuk Dergisi gibi matbu dergilerde deneme, makale ve şiirleri yayımlanmıştır.

Farkındadır ki her yazılan okunmaz ama okunanlar da ancak yazılanlardır. Yaşadıkça anlamını kaybeden sonsuz sözler arasından zarurî olanlara tutunuyor.

Dualarınızı bekler.

Yayınlanmış Kitapları

- Yüzyılın Nefesi, Tulu Kitap, 2024
- Sundarban, Tulu Kitap, 2023
- Perdem Yelken Olsa, TDV Yayınları, 2023
- Bambaşka Bir Sabah, TDV Yayınları, 2023
- Sıfır Atık, TDV Yayınları, 2023
- Helalühoş, Tıfıl Kitap, 2021
- Sağlıklı Beslenme Hikayeleri Seti (5 Kitap), Hayy Kitap, 2020
- Kara Kapan, 2019, Morena Yayınları
- II. Abdulhamidʼin Hafiyeleri, Hayy Kitap, 2018
- Hayallerin Karın Doyursun, Çizgi Kitabevi, 2017

A. Erkan AKAY ismine kayıtlı 154 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 10 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram mastodon/Threads LinkedIn YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com