Çöldeki Ferahlık, Edebiyat, Misafir Köşesi

Çöldeki Ferahlık yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Çöldeki Ferahlık

12.10.2022 09:00 - Misafir Köşesi
Çöldeki Ferahlık

Rana Erdoğan yazdı...

Günümüz İslam dünyasında, İslam tarihi dendiğinde her Müslümanın aklına, efendimiz ve cahiliye döneminin çilesini çeken, İslam'ın kabulü noktasında yapılan işkencelere göğüs geren sahabeler gelir. Onlardan biri de sadece bir müezzin değil aynı zamanda her daim Allah resulünün sözcüsü; ilk müezzin Habeşli Bilal'dir. Çağrı ve Çöl aslanı filmlerinin senaristliğini de yapan H.A.L Craig tarafından yazılmış olan bu eser, İslâm'ın ilk yıllarını, Bilal-i Habeşî'yi merkez alarak ve onun gözüyle çarpıcı bir şekilde anlatıyor.

Eserin öncelikle kapağıyla tanışıyoruz. Kapakta kara kalemle çizilmiş eli kulağında olan bir (müezzin) Bilal figürüyle karşılaşıyoruz, bu da bize okuma yolculuğumuz boyunca Bilal'in hayatının günlük ve otobiyografik tarzlarda eşlik edeceğini gösteriyor. Eserin İslam'ı ve coğrafyanın İslamlaşma sürecini, Hz. Bilal'in gözünden, dilinden yine Bilal'in kölelik yıllarından başlatarak akıcı bir şekilde, efendimizin vefatına kadar anlatmayı sürdürüyor. Bu şekliyle eser, bir nevi efendimizin hayatını ve coğrafyanın İslamlaşma sürecini anlamak adına bizim için o dönemin aynası olma görevini ifa ediyor. Fakat esere ayna gözüyle bakarken tercüme bir eser olduğunu göz önünde tutarak yolculuğa dâhil olmakta fayda var. Çünkü yer yer çeviriden kaynaklı anlam hatalarıyla karşılaşmak mümkün. Eser, köle Bilal'in çocukluğunu, doğduğu aileyi, köleliğini ve sahibini anlatarak başlıyor. Kölelikten kurtuluş, Bilal'in efendisine isyanı sonrası, ölümüne beş kala sadece umut ve tanımadığı rabbine olan imanıyla "güneşten daha büyük olan Allah'ın," Hz Ebubekir'i Bilal'in kurtuluşuna elçi etmesiyle gerçekleşiyor. Eserde Bilal kendisini "ilk ashabın en düşük sınıfından biri" olarak tanımlar. Bu vesileyle aynı zamanda eserde sınıfsal ayrımın psikolojiye etkisini de görmekteyiz. Çünkü İslam'da siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü ve sınıf ayrımı yoktur. Devamında Bilal'in sonraki hayatında sözcüsü olacağı Allah resulüyle karşılaşması ve her daim İslam için ilk zulüm acısı çeken Müslüman olduğundan bahsedileceği müjdesini alması anlatılır. Bilal o dönemin sosyal yapısından da bahsederken peygamber kadınlara hakkını vermezden evvel onların, erkeklerin taşınır malları ve sarnıçları olduğunu söyler. Yani eserde coğrafyanın İslamlaşması, bu süreçte Müslümanların uğradığı zulümler anlatılırken aynı zamanda dönemin sosyolojik yapısı da okuyucuya satır aralarında aktarılmaktadır. Eser Bilal'in perspektifinden peygamber efendimizin hayatını da anlatması hasebiyle siyer özelliği de taşımakta. Çünkü Bilal'in hayatı ona (sav) adanmış, onun izinden yürünmüş bir hayat. Bunun yanı sıra eser siyer özelliği taşımakta ve bu tarz kitaplarda peygamber efendimizin nübüvvet öncesi yaşantısına da yer verilmesi beklenir fakat bu eserde şahit olamadığımız bir durum. Eserde yer verilen bizim de günlük hayatta karşılaştığımız durumlardan bir tanesi de Bilal'in efendimizden bir şey aktarırken imtina etmesi ve "Bugünlerde Peygamber'in dediğini söylediğimizde bu din oluyor." Şeklindeki eleştirisidir.

Zamanı Başlatan Adımların Atılması (Hicret)

Dinler tarihindeki iki büyük yolculuktan biri olan göç, hicret. Burada da hicret sonrası efendimizin kendisini misafir etmek isteyen Medine halkını kırmadan nasıl kalacağı yere karar verdiği anlatılır. Hamza'nın tabiriyle Musa'nın beşiği gibi olan mescidin yapımı akabinde sıra gelir Habeşli Bilal'in ilk müezzin olacağı, Abdullah Bin Zeyd'e gösterilen rüya, Bilal'in İslam'a verdiği hediye, Ezan. Eserde o sözleri ilk nasıl söylediğini "sıralamayı peygamber verdi ve şekli bilirseniz, sözlere yolun yarısından daha yakınsınızdır" şeklinde anlatır. "Allah'ı yücelt, Resulünü ilan et, namaza teşvik et, Allah'ı yücelt." Sonrası Bedir, Uhud, Hamza'nın şehadeti, Hendek, Mekke'nin fethi ve Kâbe'nin temizlenişinde ezan. Özellikle Hendek ve Mekke'nin fethine parantez açmam gerekirse eğer öncelikle Hendek savaşında efendimizin yine azat edilen İranlı köle Selman'ın tavsiyesine uyarak savaşa ismini verecek hendekleri kazdırması onun (sav) istişare konusundaki hassasiyetini bir siyer özelliği olarak bize göstermektedir. Eserde şaşırtan noktanın Mekke'nin fethinde ise çarpışma olmadan şehrin putlardan temizlenmesi beklenirken, Kâbe'nin temizlenişinin sembolünün de Bilal'in ezanıyla olmasıdır. Efendimizin vefatı sonrası keder Bilal'i suskunlaştırır ve ezan okumaz. Anlatılan odur ki birinde bir kereye mahsus Kudüs'te halkın isteği ve Hz. Ömer'in ricasıyla ezan okumuştur. Sonra yine yoldaşı, sözcüsü olduğu Allah resulünün kabrini ziyarette son ezanı okuması için ricada bulunan onun pek kıymetli torunları Hasan ve Hüseyin'i reddedemeyeceğini hissettiği için okumuş ve Medine sokakları ağlayan insanlarla dolmuştur. Demem o ki, İslam tarihini, şahit olan bakışla ve başka bir gözle okumak isteyen herkese "Ben Bilal'i" gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.

Ben Bilal

İslam'ın İlk Müezzininin Hikâyesi

H.A.L Craig

İnsan Yayınları

152 sayfa


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 12.10.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 04.10.2022 22:48
780

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1037 yazı bulunmaktadır.