Eskimeyen Hiciv Örneği: Hayvan Çiftliği
"Bütün hayvanlar eşittir... Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir." Bu çarpıcı ve unutulmaz cümle, İngiliz yazar George Orwell'ın Hayvan Çiftliği adlı romanının özünü yansıtır. Gerçek adı Eric Arthur Blair olan Orwell, bu eserinde alegorik bir anlatımı kullanarak siyasi bir hiciv ortaya koyar. İlk kez 1945 yılında yayımlanan Hayvan Çiftliği, yalnızca 152 sayfalık kısa bir roman olmasına rağmen, etkileyiciliğiyle hem edebi hem de düşünsel olarak derin izler bırakır. Yüzeyde basit bir çiftlik hikâyesi gibi görünse de, metin ilerledikçe okur, anlatının çok daha derin bir politik alegori olduğunu fark eder. Alegori, bir düşünceyi ya da durumu semboller, karakterler veya olaylar yoluyla anlatma yöntemidir. Orwell'da bu yöntemi kullanarak Sovyetler Birliği'ndeki Stalin dönemi başta olmak üzere, devrimlerin nasıl yozlaşabileceğini, iktidarın nasıl otoriterleşebileceğini ve halkın nasıl sindirilebileceğini çarpıcı bir biçimde gözler önüne serer.
Kitabın olayları Beylik Çiftliği adlı bir yerde geçer. Çiftlikteki hayvanlar çok çalışmakta, ancak karşılığında oldukça az yiyecek almakta, baskı ve kötü muamele görmektedir. Bu durum, sanayileşme sonrası dönemde işçilerin sömürülmesini sembolize eder. Çiftliğin sahibi Mr. Jones, zalim bir yönetici olarak karşımıza çıkar ve tarihsel bağlamda Çar II. Nikola'yı temsil eder. Bir gece, çiftliğin en yaşlı ve saygın hayvanı olan domuz Koca Reis, diğer hayvanları ahıra toplar ve onlara insanların olmadığı özgür bir dünya hayalini anlatır. Bu rüya, bir devrimin kıvılcımını oluşturur. Hayvanların içinde heyecan ve umut büyür. Koca Reis kısa süre sonra ölür, ama düşünceleri hayatta kalır. Bir gün Mr. Jones'un hayvanlara yem vermeyi unutması üzerine hayvanlar isyan eder, kapıları kırar ve çiftliği ele geçirir. Çiftliğin adı artık "Hayvan Çiftliği"dir. Her şeyin değişeceği, adil ve eşit bir düzenin kurulacağı söylenir. Tüm insanlar düşman ilan edilir, hayvanlar arası eşitlik ilkesi benimsenir. Ancak zamanla bu ideal düzen bozulur.

Domuzlar, daha zeki oldukları gerekçesiyle liderliği üstlenir. Snowball ve Napolyon adında iki domuz ön plana çıkar. Her biri toplumun belirli bir kesimini temsil eden hayvanlar aracılığıyla farklı insan tipolojileri sembolize edilir. Çalışkan ama sorgulamayan Boxer adlı at, emekçi sınıfı temsil ederken; yaşlı ve suskun Benjamin, tecrübeli ama umutsuz halk kesimidir. Koyunlar, düşünmeden tekrar eden kalabalık yığınları; köpekler ise liderin emrine amade baskı aparatlarıdır. Başlangıçta ortak kararlarla yönetilen çiftlikte işler kısa sürede değişir. Napolyon, Snowball'u hain ilan eder ve onu çiftlikten kovar. Böylece iktidarı tek başına ele geçirir. Kendine ayrıcalıklar tanır, kuralları keyfine göre değiştirir, muhalifleri köpeklerle sindirir. En başta herkesin ezberlediği "Bütün hayvanlar eşittir" ilkesi, zamanla anlamını yitirir. Duvarlara asılmış olan ilkeler teker teker değiştirilir. En sonunda geriye sadece şu cümle kalır: "Bütün hayvanlar eşittir... Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir."
Romanın final sahnesi ise oldukça çarpıcıdır. Hayvanlar, domuzlarla insanların birlikte yaptığı bir toplantıyı gizlice izler. Camdan içeriye baktıklarında gördükleri manzara karşısında şaşkına dönerler: Domuzlarla insanlar artık ayırt edilemez hâle gelmiştir. Bu görüntü, Orwell'ın vermek istediği mesajın doruk noktasıdır: Devrimle gelen yeni iktidar, eskiyi yok etmez; yalnızca onun yerine geçer. Zulüm biçim değiştirir ama sürer. Orwell, bu romanıyla sadece Sovyetler Birliği'nin değil, tüm dünyada gücü eline geçiren otoriter yapıların nasıl benzer yollardan geçtiğini, ideallerin nasıl çıkarlarla yer değiştirdiğini ve halkın nasıl sessizliğe mahkûm edildiğini anlatır.
Hayvan Çiftliği, kısa ama son derece etkili bir metindir. Özellikle genç okurlar için, bir devrimin sadece umut değil, aynı zamanda nasıl bir hayal kırıklığına dönüşebileceğinin çarpıcı bir örneğidir. George Orwell'ın sade ve duru anlatımıyla kaleme aldığı bu eser, yalnızca bir dönem eleştirisi değil, zamansız ve evrensel bir uyarıdır. Okuyucusuna şu soruyu bırakır: Gerçekten özgür müyüz, yoksa yalnızca yeni efendilerimizin kurallarına mı boyun eğiyoruz? Biz de Orwell'ın unutulmaz cümlesiyle bitirelim: "Bütün hayvanlar eşittir... Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir."
Hayvan Çiftliği
George Orwell
Can Yayınları
Şubat 2022
İstanbul
151 Sayfa
Yazar: Muhammed Fatih Coşgun - Yayın Tarihi: 27.08.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 05.09.2025 21:01
