İnsanlığın Umut Verici Yönleri Üzerine Bir Armağan Ki, Düşünce, Ülker GÜNDOĞDU

İnsanlığın Umut Verici Yönleri Üzerine Bir Armağan Kitap yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuy

İnsanlığın Umut Verici Yönleri Üzerine Bir Armağan Kitap

28.03.2022 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU

"İyi olan geri verilir."

İçimdeki ses her şeyi değiştirdi. Veciz sözlerle özetlemenin çok güç olduğu Armağan'ı "yaratıcı ruh ticaretine" ilişkin deneyimimin hiçbir yerde gerektiği gibi irdelenmediğini düşünen Lewis Hyde, bu meseleye izah getirmektedir.

İlk yayımlandığında, aslında ele almaya soyunduğu meselenin bir tecessümü olacağı yönünde büyük bir umutla yola çıkan kitap, ele aldığı meselelerle insanlığın umut verici yönlerine bir umut kapısını aralamaktadır. Böylesi büyük bir iddaya karşın, eserin seslendiği ve duymaya çalıştığı tek bir unsur vardır: insanlık. Kitapları satılmaya uygun metalar haline getirmenin daha da güç bir iş olduğunu en başta hatırlatmaktadır eser. Editörünün sorması gereken o meşhur soruya: "Kime sesleniyorsun" cevabı "Düşünen herkes" diyecek olsa da tercihini "Şairler" demekten yana kullanmaktadır.

Eser sadece şairler tarafından değil; cam, altın, marangoz, çömlekçi dokumacı ve diğer zanaatkârlar tarafından da faydalı bulunabilir. Sadece somut malzemelerle uğraşan sanatçıların Armağan'da ele alınan gerilimleri daha yoğun şekilde hissedilmektedir. Eser, manevi olarak eserde ele alınan temalar üzerinden dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu temaların hitap ettiği kitleler tarihçiler, müze küratörleri, peyzaj mimarları, Jung analistleri, tarım uzmanları ile bunların ortaya koyduğu tepki biçimleri irdelenerek konuya farklı bir bakış açısı dahil edilmektedir.

Önsözde; bütün çoksatar listelerinde kitabın türünü özetleyecek bir ifadeye mutlaka yer verilmektedir. Mesela; "Ölüler bizimle nasıl iletişim kuruyor?" bu veciz sözlerin mutlaka olma nedenine dair ayrıntılara değinilmektedir. Giriş kısmı; bazı eserlerin kalıcı sanat eseri olmadığını düşünmemizin nedeni ne? Bir sanat eserinin, piyasada alınıp satılabilir olduğunda dahi, bunun gibi katıksız sermayelerden ayırt edilmesini sağlayan özelliği nedir? Bu eserin varsayımı, sanat eserinin bir mal değil, armağan olduğunu açmaktadır. Girişin ardından gelen bölüm; Armağanlara Dair Bir Teori bölümünün alt başlıklarından ilki Yiyemediğimiz Bazı Yiyecekler başlığı altında eski bir tabir olan "Kızılderili armağanı" kavramını açmaktadır. Kırmızı bir taştan oyulan bir tütün çubuğu er geç mutlaka hediye edilmek üzere her çadırda bir süre kalarak gelenek gereği yerli kabileler arasında bir barış sunusu olarak kabul edilmektedir.

Armağan Ya da Kültürel Bellek

Kızılderililer, nezaket anlayışları gereği konuğu ayrılırken çubuğu ona hediye ediyor. Konuk mutlu olup evine götürüyor. Aradan bir süre geçiyor komşu kabilenin şefleri sömürgecinin yani konuğun evine ziyarete geliyor. Kızılderili konukların tümü çubuğuyla ilgili beklenti içinde olduğunu görüyor. Onlara tütün ikram etmesi ve çubuğu hediye etmesi gerektiğini anlatıyorlar. Bunun üzerine "Kızılderili bağışçısı" bunun zıddı ise "vermeyen beyaz adam" ya da "kapitalist" olurdu. Malı dolaşımdan koparma insiyakındaki kişi. Burada armağanın temel özelliğini kavramaktadır. Bize he ne verilirse verilsin alıkonmayıp hediye edilmesi gerekmektedir. Alıkonsa bile yerine eşdeğer bir şeyin geçmesi gerekmektedir. Yılbaşında aldığınız hediyeyi geri vermeyebilirsiniz ama karşılığında hediye vermediğiniz sürece, o gerçek anlamda bir armağan olmaktan çıkmaktadır. Aslında armağanın iade edilmesindense, hesapta olmayan üçüncü bir kişiye verilmesi bence daha yeğdir. Esas olan; Armağan mütemadiyen devinmelidir. Kabile halkları armağan ve sermayeyi birbirinden ayırmaktadır. Birinin armağanı bir başkasının sermayesi olmamalıdır. İskoç halk masalı "Kız ile Ölü Adam" ve Kula Halkası kavramlarıyla eseri Armağan'ın kavram anlamına sanatsal anlamda geniş öngörü kazandırmaktadır Hyde.

Minnet Emeği, bir armağanın vaat ettiği dönüşümü tamamına erdirir. Minnet emeli armağan ile onu veren arasında armağana sahip olan kişi Eckhart'a göre, ruhta doğan çocuğun kendisi bir tanrıdır: Her kim Tanrı'nın bahşettiklerinin karşılığını şükranla verirse, bu bağışlama edimi sayesinde Tanrı'yla vecde gelir. Bağ, armağan ve meta mübadelesi arasındaki en büyük fark, armağanın iki kişi arasında bir duygu bağı kurmasıyken, meta satışında böyle bir bağa yer olmamasıdır. İlk bölümün diğer başlıkları; Armağan Cemaati, Dişil Mülkiyet, Faiz: Armağan Mübadelesinin Tarihi, ile yaşadığımız yüzyılda kalbi kanayan kişi kaybedilen şeyden dolayı ahmak olduğundan bahsedebildiğine dairdir. Tüm bu konular ekseninde "armağan" olgusunun toplumsal ve kültürel kökenleri ayrı biçimlerde ele alınarak detaylı bir çözümleme yapan yazar, armağanın bir tür taşıyıcı olduğuna da vurgu yapmakta, bir tür kültürel kod olarak insanlarda durduğuna dair yaklaşım biçimi sergilemektedir.

Armağanın Estetikleşmesi

Sanat estetik zevke hitap ettiği için mi sanat? Yoksa estetik zevk sanata yaslandığı için mi sanatın konuşulması söz konusudur? Eserin ikinci bölümü, Armağan Estetiğinde İki Deney başlığıyla ele alınan konuların bir nevi deneysel sonucu niteliğindedir.

Lewis Hyde, Armağan adlı eseri ile sanatın armağan olduğu konusuna vurgu yaparak her sanat eserini bu şekilde değerlendirmenin olumlu ve olumsuz yanlarına vurgu yapmaktadır. Yaratıcı Ruh Ticareti, Bir Whitman Taslağı, Ezra Pound ve Bitki Parasının Akıbeti başlıkları altında dünyayı ve hayatı anlamlandırma yöntemlerini bir araya toplamaktadır... İnsanın umut veren yönünü ortaya çıkaran Lewis Hyde, hiç akıl edemediğimiz sermayemizi yeniden yeni bir hayat sağlayabileceğimiz fikrini ortaya koyarak okura bir tür umut aşılamaktadır.

Sonuç, eserin ilk kısmında bir armağan mübadelesi teorisi ortaya koymaktadır. Bunu halk masalları, iktisat, edebiyat, antropoloji ve psikolojiden açık fikirlerle desteklemektedir. İkinci kısımda ise bu teorinin aktarımını Walt Whitman ve Ezra Pound'un eserleri ve yaşamları üzerinden sanatçının yaşamına uygulamaya girişmektedir. Aranan yaratıcılığı, sanat eserlerinin en önemlisi de edebi yapıtların armağan niteliğinde saklı olduğu gerçeğiyle yüzleştiriyor. Ekonomi ve sanata dair bilinenleri sorgulatan bir eser olarak duran bu eser, "armağan" odağında hayatı ve sanatı ele alarak geniş bir düşünce skalası sunmaktadır. Lewis Hyde, eseri Armağan'da, sanatın başka amaçlara hizmet için bir araç olmadığını, sanatın içinde barındırdığı geleceği inşa etme ve bunu sağlayacak olan yaratıcılığı ve hayal gücünü ürünleriyle besleyenlerin, sanatı ve hayatı, hak ettiği yere taşıyabileceğini söylemektedir. Bu görüşünü de piyasa ekonomisinin karşısına yerleştirdiği armağan ekonomisiyle birlikte deneyselleştirerek açıklamaktadır. O kadar güzel anlatmaktadır ki, eser, okur için mükemmel bir Armağan olmaktadır.

Lewis Hyde

Armağan

Metis Yayınları

382 sayfa

İlk Basım Eylül 2008

img_2561


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 28.03.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 27.03.2022 22:59
1517

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi.  Ereğli Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına; Ankara’da IBM Bilgisayar Satış Temsilcisi olarak atıldı. İstanbul’da kendi şirketlerini kurana dek çeşitli işlerde çalıştı. İstanbul’da yaşamakta. Kütüphanesini oluşturduğu yirmi üzeri alandaki, beş bini aşkın kitabının anlamını, canına okudu. 

Bilgisayar, dil, gitar, estetisyenlik alanlarında eğitimler aldı. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere yirmi şehri, kültürel gezme imkanı buldu. Kitaplara, yazmaya, tablolara, eski ve yeni objelere, tüm renklere ve dört sitil yüzmeye tutkun. “O kadar derinim ki” diyen okyanusu kıskanmakta.

18.08.2020 tarihinde Kitap Haber ailesine katıldı. Kitap Haber Kültür Sanat Editörü olarak biteviye yazmaya devam etmekte. Kitap Haber Dergisi, Yolcu Dergisi, Şehir ve Kültür Dergisi, Teferrüc Dergisi, Aydos Edebiyat Dergisi’nde yazdı ve yazmakta. İlk yazmaya amatör olarak bir roman ile başladı. Şu ana kadar bir roman, bir deneme, bir öykü, bir Kadıköy’ün Semtleri, iki değerlendirme dosyaları; en güzel haliyle gün yüzüne çıkmak için naçizane enikonu hazırlanmakta. 

1998’de evlendi. Bir oğul ve bir kız evladı var. Ailesi ve kitaplarıyla huzurlu bir yaşamın diğerkâm ve müptezel yolcusu. Bibliyomani değil sadece bir kitap daha okuyacak…

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 143 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel