Tarık Buğra Hatıratı: Bir Edebiyat Klasiği, Vural KAYA, Edebiyat

Tarık Buğra Hatıratı: Bir Edebiyat Klasiği yazısını ve Vural KAYA yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Tarık Buğra Hatıratı: Bir Edebiyat Klasiği

29.08.2025 09:00 - Vural KAYA
Tarık Buğra Hatıratı: Bir Edebiyat Klasiği

Konya, asırlık medeniyetlerin kesişim noktası olarak, kültür ve düşünce otağı şehirlerin başında gelir. Mevlâna'nın manevi mirası ve Nasreddin Hoca'nın nükteli zekâsıyla bezeli bir kültür hazinesi. Arabi geleneğini Sadrettin Konevi pınarıyla kendi öz kültürüne damıtmış, düşünce ve fikir dünyasının da önemli merkezlerinden biri olarak varlığını her zaman korumuş bir şehir. Ya da Tanpınar'ın deyişiyle " "Bir başkent daima başkenttir. Ne kadar susturulursa susturulsun yine konuşur."

Edebiyatıyla, sanatıyla, düşüncesiyle, tarihiyle konuşmasını sürdüren bir şehir Konya. Konuşan, konuşulan, anan, anılan bir şehir olmak vefa duyan ve vefa duyulan şehir Konya.

İşte böylesine müstesna bir şehrin bağrından çıkan Tarık Buğra, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının parlayan yıldızlarından biri olmuştur. Vefatının 30. yıldönümünde, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin "Bana Konya'yı Anlat Hatırat Serisi"nin on ikinci eseri olarak anılan bu eser, Mehmet Nuri Yardım'ın titiz kalemiyle hayat buluyor. 208 sayfalık bu kapsamlı çalışma, Buğra'nın hayatını, düşüncelerini, eserlerini ve bıraktığı mirası detaylıca inceliyor. Hem Tarık Buğra'nın kültürel ve düşünsel dünyasıyla soylu akrabalığı olan hem de geçmiş yıllarda gazetecilik dönemlerinde de fiili olarak mesai arkadaşlığı etmiş olan yazar Mehmet Nuri Yardım, Buğra'nın edebiyat, sanat ve fikir dünyasını ele almakla kalmıyor onun "yalnız adam" kimliğini, usta romancılığını ve millî değerlere sadakatini derinlemesine ele alıyor.

"Cumhuriyet Devri'nin büyük sanatkârı" olarak Tarık Buğra hala gereği kadar ilgi görmemiş ve okunmamıştır kanaatine sahibiz. Oysaki romanda devasa eserleri insanımıza, kültürümüze kazandırması ve hakikat ölçeğinde milli değerlerimizi ön planda tutarak eserlerini süsleyişi onun en ayrıksı taraflarından biri. Romanlarının açtığı tartışmaları ve kazandığı övgüleri vurgulayarak, eserlerinin edebiyatın ötesinde toplumsal tarihe ışık tuttuğunu belirtiyor Mehmet Nuri Yardım. Kitabın gençlere ve halka ilham vereceğini, Buğra'nın "yerli ve millî sanatçı" modelinin en parlak örneği olduğunun altını kalın çizgilerle çizmemiz gerek.

Mehmet Nuri Yardım Bey, Buğra'yı "hezarfen" - bin hüner sahibi – bir usta olarak tanıtıyor. Gazetecilikten romancılığa, tiyatro yazarlığından fikir adamlığına uzanan yelpazesini anlatıyor. Bağımsız kişiliğini, herhangi bir mahfile ya da her hangi bir gruba bağlı kalmadan eser vermesini övüyor. "Sevgi adamı" sıfatıyla vatan, gençlik ve Türk dünyasına duyduğu derin muhabbeti öne çıkarıyor. Kitap, Buğra'nın eserlerini, hatıralarını ve yorumlarını bir araya getirerek onu bütün yönleriyle aydınlatmayı amaçlıyor.

İlk bölüm "Yalnız Adamın Hüzünlü Şarkısı" başlığıyla Buğra'nın edebiyattaki konumunu tartışıyor. Küçük Ağa ve İbiş'in Rüyası gibi romanlarının eleştirmenlerce alkışlandığını, Firavun İmanı ile Gençliğim Eyvah'ın tartışma yarattığını belirtiyor. Milliyetçi muhafazakâr çizgisi, bireysel özgürlüğü savunması ve eleştirmenlere meydan okuması inceleniyor. Atilla İlhan ve Doğan Hızlan'ın görüşleri aktarılıyor. Düşünce adamı yanı, Yol dergisindeki katkılarıyla pekiştiriliyor.

İkinci bölüm Buğra'nın hayatını detaylandırıyor. 1918 Akşehir doğumlu olan Tarık Buğra'nın, hâkim babası Mehmet Nâzım Bey'in kütüphanesiyle ve babasının rol model kişiliğiyle edebiyata yöneldiğini öğreniyoruz. Buğra, Mesnevi'den Safahat'a klasikleri erken yaşta okuyor. Çocuk Dünyası dergisinin ödülüyle Halide Edib ve Reşat Nuri'yi keşfediyor. Rıfkı Melûl Meriç'in teşvikiyle şiir ve hikâye yazmaya başlıyor. İstanbul Lisesi'nde Hakkı Süha Gezgin'in öğrencisi oluyor, ancak tahsilini tamamlayamıyor. Gazeteci kimliğiyle Milliyet ve Tercüman'da çalışıyor. Sinemaya uyarlanan eserleri (Küçük Ağa, Osmancık) ve aldığı büyük edebiyat sanat ödülleri (TRT, Millî Kültür Vakfı) detaylı bir biçimde işleniyor bu eserde.

Üçüncü bölüm eserlere odaklanıyor. Hikâye kitapları (Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yoktur) atmosfer odaklı anlatımlarıyla öne çıkıyor. Romanları tarihî ve bireysel tahlillerle zengin: Siyah Kehribar Roma'da faşizm dönemini, Küçük Ağa Millî Mücadele'yi, Osmancık Osmanlı kuruluşunu işliyor. Küçük Ağa'da din adamı imajını olumlu çizen Buğra, imamları vatansever kahramanlar olarak sunuyor. Firavun İmanı Sakarya Savaşı'nı, Gençliğim Eyvah anarşi dönemini ele alıyor. Tiyatro eserleri (Akümülatörlü Radyo, İbiş'in Rüyası) ve denemeleri (Gençlik Türküsü, Düşman Kazanmak Sanatı) fikirlerini yansıtıyor.

Buğra'nın romanlarında bireysel çatışmalar toplumsal olaylarla iç içe. Küçük Ağa'da İstanbullu Hoca'nın dönüşümü, Osmancık'ta Osman Bey'in iradesi, Yağmur Beklerken'de demokrasi sancıları derin tahlillerle işleniyor. Türkçe sevgisi, mizahı ve dünya görüşü ayrı bölümlerde inceleniyor. Seçme sözleri, şiirleri ve mektupları eserlerini zenginleştiriyor.

Hakkında yazılanlar (İlhan, Hızlan, Göze) olumlu; anma programları ve kitaplar (Hatırlayıp Yeniden Bulmak, Tarık Buğra Söyleşileri) mirasını yaşatıyor. Kronoloji ve kaynakça araştırmacılar için tam bir rehber niteliğinde. Albüm ise fotoğraflarla anı-hafıza vari Tarık Buğra'yı çocukluğundan ölümüne yeniden canlandırıyor adeta.

Mehmet Nuri Yardım, Buğra'yı "sevgi adamı" olarak betimliyor: Vatan ve gençlik sevgisiyle dolu bir mütefekkir. Bağımsız duruşu, millî sanatı, eserlerini güncel kılıyor. Buğra'nın romanları, tarihî gerçekleri bireysel derinlikle sunuyor. Küllük mezunu, Küçük Ağa'nın mimarı Buğra, edebiyatımızın aydınlık yüzü olarak anıldı her zaman; bundan sonra da öyle anılacak. Bu hatırat, onu yeniden keşfetmek için mükemmel bir fırsat. Ruhu şad olsun; mirası nesilleri aydınlatsın.


Yazar: Vural KAYA - Yayın Tarihi: 29.08.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 27.08.2025 12:21
3.679

Vural KAYA Hakkında

Vural KAYA

1975 yılında Konya Seydişehir’de dünyaya geldi. İlahiyat okudu.

Dergâh, Hece, Kaşgar, Karagöz, Kökler, Kırağı, Aşiyan, Çerağ, Mahalle Mektebi, Aşkar, Edebiyat Ortamı, Ücra, Edebiyat Sokağı, Kırklar, Kırknar, Bumerang, Karabatak, Okur Dergi, Yenişafak Kitap, Buzdokuz, Kuşluk, Kardelen  Çocuk, Ebe Sobe gibi edebiyat-sanat ve çocuk dergilerinde şiir, eleştiri, öykü, biyografi ve denemeleri yayımlandı.

1999-2001 yılları arasında Bumerang Kültür Sanat Dergisinin editörlüğünü yürüttü.

Yayıncılık, editörlük, sanat yönetmenliği, metin yazarlığı, düzeltmenlik gibi alanlarda da çalışmalarına devam etmektedir.

Ülke çapında yüzlerce okulda çocuklar ve gençlerle söyleşti.

Türkiye Yazarlar Birliği tarafından, “Kuşların Kalbine Dokunmak” isimli eseriyle 2016 yılında çocuk edebiyatı ödülüne layık görüldü.

ESKADER tarafından, “Bir Bildiri Yaz Yıldızlara” isimli eseriyle 2023 yılının çocuk edebiyatı ödülünü aldı.

Vural KAYA ismine kayıtlı 5 yazı bulunmaktadır.

Instagram Kitapyurdu.com