Ya Karga Değil de Ruhumuz Nezle Olmuşsa, Mustafa ATALAY, Edebiyat

Ya Karga Değil de Ruhumuz Nezle Olmuşsa yazısını ve Mustafa ATALAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Ya Karga Değil de Ruhumuz Nezle Olmuşsa

31.10.2025 09:49 - Mustafa ATALAY -
Ya Karga Değil de Ruhumuz Nezle Olmuşsa

Kelimeler anlamları cümleler içinde kazanır. Cümleler paragraf ve paragraflar sayfalar içinde… Her bir anlam katmanı birbiri içine geçmiş matruşkalar misali, küçük nüansları yutarak giydikleri o son libasla tanınırlar. Bu durum kaygıdan azade, arı ve duru bir yeknesaklık içinde olmaz. Daha karmaşık ve kavranması zor olan her ifade, boynuna asılan bilinmezliklerden kurtularak özgürlüğüne kavuşabilir. Kullanılan her kavram düşüncenin mantıksal örgüsünde kapladığı yer kadar var olabildiği için, anlamını bulacağı her form onun için bulunmaz bir nimet olacaktır.

Kavramların bir bütün içindeki karmaşası değil bunca söze neden olan şey. Kavramlara yüklenilen anlamların, bulunduğu yerde kapladığı hacimdir. Kendisini alaya alabilen herkes, anlamların öne çıktığı yerde kavram formunun çok da önemli olmadığını görebilecektir. Kıyas yaptığımız şey kavramların sözlük anlamından ziyade kavramın kullanılışıyla ilgilidir. Özgün bir tür olan günlük içindeki her kavram aslında o kavrama yüklenilen anlamı da içeren bir zarfın içinde takdim edilir okuyucuya. Okuyucu bu zarfı ister kibarca açar, isterse de yırtıp açmaya çalışır. Bu okurun bir zarfı ele alış biçimiyle birebir uyumlu bir süreçtir.

Günlüklerini bir deneme biçiminde sunan Salâh Birsel, zamana takılı kalmayan bir üslupla gündelik kaygılarını yaşadıkları üzerinde değil, yaşadıklarının duygularında bıraktığı izler üzerine yoğunlaşarak gerçekleştiriyor. Nezleli Karga adlı eserini tamamen bu bilinçle ve iradeyle oluştururken, kulağını tırmalayan geveze bir karganın sesindeki çatallığa kulak kabartarak yapar bunu. Kulağına çalınan her bilgiyi harmanlayarak kayıt altına alan Birsel, edebiyat dünyasında yaşanan olayların en nezleli halini okurlarla düz bir şekilde paylaşmaya çalışır.

1990 yılındaki bir yıllık serencamının okurlarla buluşması sırasında, olabildiğince pergelin bir ucunu edebiyata koyarken, diğer ucunu her daim başka meseleler üzerinde gezdirir. Kültür, sanat, tiyatro, sinema ve müzik gibi birçok alanla ilgili bilgileri okurlarıyla karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyormuşçasına paylaşır. Zevkli ve eğlenceli bir dille olaylara yaklaşırken, monotonluktan kaçış için sığındığı kavramlar okurlara farklı bir tecrübe yaşatır.

Her yazarın bir üslubu varsa, bu Birsel özelinde hemen tanınacak yönler içerir. Sadece kavramların farklı formlarda sunulması değildir bu. Özellikle yazarın tasvirleri, tanımları ve gözlemleme yeteneğindeki incelikler her bir denemede hemen hissedilebilecek düzeydedir. Denemeleri bilgi hazinesi olup, genellikle duyumlarını bu bilgilerin satır aralarına ustalıkla yerleştirir. Her bir gününü ayrı bir kişinin omuzlarında büyütürken, sözcüklerini hem ok gibi fırlatır hem de arkasından merhemini göndererek muhatabını iyileştirmeyi de ihmal etmez. Eleştirilerini çekinmeden yaparken, kullandığı dil bu eleştirileri yumuşak bir balon içinde sunmaya müsaittir.

Nezleli Karga her evden, her sokaktan ve her mekândan gelen bilgilerin en cızırtılı olanlarını yansıtır. Yazarların hayatından, kendi anılarına, edebi eserlerden bireysel yeteneklere, erken ölümlerden geç yaşanmışlıklara kadar geniş bir ovada bir oraya bir buraya koşturur okuru. "Mezarlıktan seslenen" bir yazar için nasıl her şey dışarıdan bir gözle tanımlanabilirse, Salâh Birsel için de aynısı geçerlidir. Kendisini mezarlıktan seslenen kişi olarak ifade ederken bile çılgınlıktan uyanmayı kendisine ilke edinmektedir.

Her yazarın gölgede kalmış hikayelerine lamba tutmaktan hoşnuttur. Bazen durduk yere birden "aladışappak" kendisini de bundan nasiplendirir. Kavramları anlam katmanlarına eklerken gösterdiği cesaret gibi, debdebeli her olayın içine kendisini koyabilir. Halit Ziya, Şinasi, Ahmet Rasim, Can Yücel, Ali Şir Nevai, Kafka, Stefan Zweig ve daha birçok yazar ve şairin kulak tırmalayan yönlerini anlamaya çalışır. Boşlukları onların anlamlarından ördüğü tuğlalarla kapatırken, yer yer kendi kuyusundan çıkış ipini araştırmayı ihmal etmez. Zira: "Bir sanatçı sanatını yürütebilmek için fil tufanı denilen tufanlara girip çıkmalı, gecesini, gündüzünü forsalar gibi zincirleyip küreklere yerleştirmelidir. Yani oturmalı, kalkmalı sanatından başka bir şeyle ilgilenmemelidir. (S.91)"

Salâh Birsel güzel olandan yanadır. Güzelin ifade edilmesi yönünden hassastır ve bir şeyin güzel tarafının, değerli yönünün görülmemesine de oldukça fazla kızmaktadır. Testilerini güzel ve kıymetli olanla doldurmayanları "gak gakı çok olan kargalar (S.60)" olarak nitelendirir. İçi boş konuşmalar ona göre değildir. Her edebi eserin bu yüzden söylenenin ötesini düşündürecek bir niteliği olmalıdır. Bu nitelikte olanları beğendiğini ifade etmekten çekinmez.

Edebiyat günlüğün merkezinde yer alsa da edebiyatın içindeki sanat ve kültüre olabildiğince değinmeye çalışır. Halit Ziya gibi usta bir kalemin, müzik ile olan ilişkisini aktarırken orada mükemmel olamadığını ince bir hassasiyetle aktarır. Şiirden bahsederken, politikacıya yaranmaya çalışan şairleri nazara vermekten kaçınmaz. Kitaplardan bahsederken yayınevlerinin yazarlara hak ettiğini vermemek adına neler yaptıklarını gizlemez. Yazarların kitaplarını imzalarken ancak kendilerini yazar olarak hissedebileceklerini, yazar olmak isteyenlerin ise meşakkati zorlu bu yolda emek vermeleri gerektiğini yine aynı nezaketle aktarır. Hem kendi hem de muhataplarını eleştirmekte geride durmazken, kendince temel bir öğreti olan hakkını vermeyi de önceler.

Zevkli, bilgi yüklü, eğlenceli ve yer yer hayatın gerçeklerini de içeren anlatım tarzıyla Birsel, düz yazının klasikleşmiş yönünü daha farklı bir metotla kaleme alıyor. Tekdüzelikten çıkarırken anlatımlarını, okurlarını kendi hayatına dahil edecek bir dil kullanmaktadır. Kendi bildiklerini herkesin bildiğinden hareketle kaleme alması, okurlarının onun bilinç ve bilgi seviyesine çıkması gerektiğini de hissetmesini sağlayan bir etken olmaktadır.

Salâh Birsel

Nezleli Karga

Sel Yayıncılık

112 Sayfa


Yazar: Mustafa ATALAY - Yayın Tarihi: 31.10.2025 09:49 - Güncelleme Tarihi: 31.10.2025 09:52
452

Mustafa ATALAY Hakkında

Mustafa ATALAY

Bir gölün kıyısında 88 yılının Temmuz sıcağında hayata gözlerini açtı. Eğitiminin büyük bölümünü burada geçirdi. Bir denizin kıyısında 2007-2012 yılları arası Üniversite eğitimiyle birlikte hayat eğitimi de aldı.

Bir gölün kıyısına döndüğü yaşamını, 2012 Ağustos'undan bu yana 'Lale'lerle bezeli düşüncelerle 'Eczane'sinde devam ettiriyor.

Okuyor, yazıyor, çalışıyor ve başka alanlarda eğitimine devam ediyor.

Daha önce Üniversite bünyesinde çıkarılan Sentez Dergisi'nin editörlük ve yazı işleri sorumluluğu görevlerini üstlendi. Kardelen Derneği Bülteni'nin editörlüğünü yaptı. Dernek ve Vakıf bültenlerinde ara ara göründü, Alıntılar Mektebi'nde talebe oldu, Yolcu Dergisi'nde nefeslendi, on5yirmi5.com'da uzun bir serencamı oldu. Kitaphaber.com.tr'yi ise evi gibi görüyor...

Yayınlanmış Kitapları

- Sağlık ve Hastalığın Edebi İzleri, Ahenk Kitap, 2025

Mustafa ATALAY ismine kayıtlı 128 yazı bulunmaktadır.

Twitter Facebook Kişisel