Büyülü Bir Yolda Yürürken, Faik ÖCAL, Edebiyat

Büyülü Bir Yolda Yürürken yazısını ve Faik ÖCAL yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Büyülü Bir Yolda Yürürken

01.09.2025 09:00 - Faik ÖCAL
Büyülü Bir Yolda Yürürken

Büyülü yolculuğuma büyülü şehirlerin başkenti İstanbul'dan yola çıkarak başlıyorum. Kemah'ta genç bir adım tanıdım, otelci. Çok yalnızdı. Öylesine yalnızdı ki geceleri kendi yazdığı mektupları gündüzleri bir başkasıymış gibi muhayyel sevgilisine okurdu. Acıdım ona. Acıdım ve ürperdim. İnsanın acılı yalnızlığını çıplak gözlerimle gördüm, üşüdüm tekrar, utandım.

Siyahı ve sınırları hiç sevmedim. Babasını özlerken içi karayan küçük kız çocuğuna üzüldüm. Narın, gülün ve Hayyam'ın ülkesi İran kocaman bir meçhul olarak karşımda duruyor.

Füruğ'un şahsında "bir karanlık ayete dönüşür varlığım." Hiçbir şey olması gerektiği gibi değildir. Devrim ve savaş herkesin canına okumuştur. 1979 Devrim'i ve 1980-88 Irak-İran savaşı. Devrim'in yüzü karaydı ve savaşınki acımasız. 10 yılda bir ülke tepeden tırnağa karalara bürünmüştü, ufuklar mollaların bakışlarıyla ve gördükleriyle sınırlı kalmıştı. Savaşta bir milyon insan hayatını kaybetmişti.

Griler ve siyahlar kenti Tahran'dayım. İçimdeki kuğudan ses seda yok. Susturmalıyım kendimi. Kadınlar her yerde. Devrim'e inanan ve inanmayan binlerce, milyonlarca kadın. Kimin yaşadığı hayat doğru? Onlarınki mi, benimki mi? Benim ne bir Ayetullah Humeyni'm var ne de bir devrim düşüm. Sadece mayınlara sürülen gençlere acıyorum. Onlar gerçekten "vaat edilen cennet"e girebilecekler mi? Hiç bilemiyorum. İçimdeki kuğu başını kaldırıyor parçalanmış genç cesetler içinde. Yürüyorum, yürümek zorunda olduğumu biliyorum.

İsfahan'da hep aynı su kahvesindeyim. Bir elimde Hafız Divanı, diğerinde kahvem. Yutuyorum zamanı, sayıklıyorum en hüzünlü şiirlerimi. Dünyada içinde unutulmak, kaybolmak istediğim tek şehirdir İsfahan. Çokça dişidir ve şair suratlı. Gülü şehre, şehri güle tutuyorum. Değişen bir şey yok. Bir gül rüyasında yolumu yitiriyorum. Güzel bir duygu.

Yine "bir çöl rüyası"ndayım. Dilimde aynı şarkı: Ya eyni ya Habibi! Kafam ziyadesiyle karışık, kalbim uçsuz bıçaksız çöl gibi sere serpe ve ıssız. Neydi çölün anlamı? Çöl "mavi ışıltılı bir deniz kabuğuydu" ve hep de öyle kalacaktı.

Zaman İsatahar tren istasyonunda durdu ya da ben bir başka zaman dilimine geçtim. Simyacılar ölümsüzlüğün kitabını yazıyorlar yeniden. Büyük Taftan Çölü peşimi bırakmıyor. Çöl içimde büyüyor, ben çölün içinde kayboluyorum. Bizi birbirimizden ayıracak hiçbir güç yok, öylesine ki çöl ve ben iç içe geçmişiz. İsatahar istasyonu ve Taftan Çölü yer değiştiriyor içimde, dilimde Nazım'ın bir şiiri: "Bağışla öleceğim seni bırakıp orda…"

Pakistan'dayım ve "Her yere sinmiş bu İngiliz kokusu…" rahat bırakmıyor romantik düşlerimi. Kendimi birden Atilla İlhan'ın Emperyal Oteli'nde buluyorum. Pia yok. Pia hiç olmadı. Aradığım kimdi? Ya da neydi?

"Taşım muhteşem sadeliği"ni Lahor'da görüyorum ve donup kalıyorum. Moğol korkusu başlıyor. Tutacağım ne bir Buda eli var omuzlarımın üzerinde ne de bir Tao dalı. "Taşın cenneti" Lahor'a teslim oluyorum ve "pembe taşlarla yapılmış kapıdan" içeriye giriyorum. Dilimde Şah Cihan ile Mümtaz Mahal'ın hikayesi hep aynı yerde, Shalimar bahçelerinde.

Pakistan-Hindistan sınırında vazgeçiyorum sınır insanı olmaktan. Onlar gibi olmayacaktım ve hep gidecektim. Takıntılısı var, fobilisi var, hayalperesti var, rüşvetçisi var. Pakistan-Hindistan sınırında insanın her türlüsünü gördüm, kendim gibi olmak için ne kadar çok nedenimin olduğunu bir daha gördüm ve şaşırdım.

Hindistan'dayım ve çok sayıda Tanrı ve Tanrıça var. Brahma, Vishnu, Shiva, Kali bunlardan birkaç tanesi. Kısacası kimin canı kime tapmak istiyorsa ona tapıyor. İnanmanın ortaya çıkması için insanlar ve tanrılar arasında 'kan uyuşması' yeterli sebeptir. Seçenekler çok, insanlar çok.

Bu sefer Delhi'de, Turist Kamp'tayım. Yine unuttuğum şiirleri hatırlıyorum, Nazım'la yolumu buluyorum. "Yaşayan ölüler" ve "çöp çocuklar"ın şehridir Delhi. Melekler Ganj nehrinin sularında yıkanıyordur, şeytanlar kutsal mabetlerde tutuluyordur, yine de ölümler hadsiz hesapsızdır insanlardan ve tanrılardan öte.

Ölüm ve aşk savaşıyor Taç Mahal'ın üzerinde. Ölüm esmer bir kadının suretindeydi, aşk ise Mümtaz Mahal'ın suretinde. Savaşı aşk kazanıyor; çünkü "Dünyada hiçbir şey, aşktan daha önemli değildir."

"Hayalet Kent" olan Fatehpur Sirki"deyim ve kent bana bir aşk hikayesini anlatıyor. Bu Prens Genci ile Dökülmüş Çiçekler Köyü'nün Hanımının hikayesidir. Bir hayli ilginç ve acıklı bir hikaye.

"Ölüler Kenti" Varanasi'nin yolunu tutuyorum. Artık biliyorum ki bu kentteki insanların tek bir düşüncesi vardır: bir an önce ölmek. Ölüm elinde tırpan, kapkara kıyafetler içinde kentin her sokağında dolanıyor, görüyorum ve yaşama dört elle sarılıyorum. Onlar "sır dolu karanlığın" yolunu tutuyorlar, bense "apaçık aydınlığın" yolunu tutuyorum. Çok farklı yollardan gelmiş olsak da aydınlığın ve karanlığın bittiği yerde yeniden karşılaşacağız.

Buda'nın sözlerini savuruyorum rüzgara: "Hiçbir şey sürekli değildir. Acı ve mutluluk da."

Büyülü Bir Yolda

Işıl Özgentürk

Aya Kitap

Sayfa; 184

İstanbul, 2007


Yazar: Faik ÖCAL - Yayın Tarihi: 01.09.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.06.2025 10:22
3.492

Faik ÖCAL Hakkında

Faik ÖCAL

2000’de Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji mezunu... 2004 yılında Franz Kafka’nın Romanlarında Birey ve Devlet İlişkisi üzerine yaptığı tez ile yüksek lisansını yaptı.

Çeşitli sitelerde ve dergilerde yazıları çıkmakla birlikte 2008’den beri düzenli olarak Yolcu Dergisi’nde yazılar yazmaktadır.

Yayımlanmış Kitapları:

- Kafkaʼnın Eserlerinde Devlet ve Birey İlişkisi, Zilan Akademi Yayınları, 2025
- Asmin -Kürtçe Çocuk Hikayeleri- Sîtav Yayınları, 2025
- Hizran, Az Kitap, 2025
- 101 Kürtçe Roman 2. Cilt Sitav Yayinevi, 2024
- 101 Kürtçe Öykü, Sitav Yayınevi, 2024
- Alacakaranlık Filozofu Nietzsche, 2024
- Deprem Günlüğü, KDY, 2023
- Yeni Bir Aydınlanma Felsefesi, Zilan Akademi, 2023
- Beyaz Hüzün, Az Kitap, 2022
- 101 Kürtçe Roman 1. Cild, Sitav Yayınları, 2022
- Uzaktaki, Az Kitap, 2021
- Dört Mevsim Beş Vakit Hüzün, Roza Yayınları, 2012
- Yitik Anılar Şehri, Erguvan Yayınları, 2008
- Aziz ve Aciz Emanetçi, Erguvan Yayınları, 2008

Faik ÖCAL ismine kayıtlı 147 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram Kitapyurdu.com