Eşyalarla Konuşan Şair: Sedat Umran, Edebiyat, Bilal CAN

Eşyalarla Konuşan Şair: Sedat Umran yazısını ve Bilal CAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Eşyalarla Konuşan Şair: Sedat Umran

23.06.2025 14:31 - Bilal CAN
Eşyalarla Konuşan Şair: Sedat Umran

Şiir üzerine konuşmak, konuşmalar arasında çok geniş bir coğrafyayı ele almayı zorunlu kılar. Şiirin sahip olduğu hinterlandın genişliği ile ilgili bu durum, şiirin içerisinde barındırdığı anlam kapsüllerinin çokluğu dolayısıyladır. Bu nedenle şiir üzerine konuşmak, birçok bilimle birlikte birçok usul ve esası bilmeyi zorunlu kılar. Şiirin hemen hemen her şeyle yakından uzaktan ilgili olması, bu yüzden onun üzerine konuşmayı hem kolaylaştırmakta hem de zorlaştırmaktadır.

Şiir üzerine konuşmak kolaydır. Bu yargı cümlesinde şiirin söz konusu ettiği ve şiirin ne olduğu hususunda bizde yer eden tecrübî bilginin varlığından hareketle açıklık getirebiliriz. Şiir bizde olan, bizde yer edinen unsurların farklı tadlar, farklı renkler ve farklı biçimlerde yansımalardan müteşekkil terkiplerdir. Bu yüzden şiir için şiir üzerine konuşmak kolaydır ifadesini kullanabiliriz. Bize bizi anlatan bu metinler bizde olanın başka bir akıl ve kalpte neyle terkip edildiğini ve nasıl yansıdığını göstermektedir. Bize bizi anlatan metinler bizim ne kadar farklı yansımamız olduğunu da bize gösterir niteliktedir

Şiir üzerine konuşmak zordur. Bu yaklaşıma göre de şiir, kişinin sırrı hükmünde dünyaya iz bırakma telaşının bir yansımasıdır. İçerisinde barındırdığı anlamlar ne yazan tarafından tam olarak ifade edilir niteliktedir ne de okuyanın tam olarak yazanın ne demek istediğini anlayabileceği bir çıktıdır. Şiir hakkıyla ne anlatılabilir ne de anlaşılabilir. Şiir tüm kişiler için yazılabilir çünkü içerisinde insanlık tarihinin nüveleri, sosyal, siyasal, sosyolojik, psikolojik unsurlar mevcuttur. Şairin duyargası, şaire özgülük ile kendini gösterir. Şair sözün en güzelinin ardından giderken bunu da en özgün biçimde kendi dilinin imkanlarıyla ifade etmeye çalışır. Okuyucu da şiiri kendi duyargasıyla anlamaya-idrak etmeye çalışır. Şairin ve okurun duyarga farklılığı şiir üzerine konuşmayı zorlaştırır.

Her iki yaklaşım da şiirin savunusu için elzem bir hareket alanı sunmaktadır. Şiir üzerine konuşmak; kolay da olsa zor da olsa asıl mesele üzerine konuşulabilecek şiiri bulmaktır.

Üzerinde konuşulabilecek şiir, her yönüyle insan muhayyilesine farklı renkler, farklı izler, farklı hareketler ve eylemler öğreten-düşünmeyi öğretilir kılan bir türdür.

Şiir üzerine konuşmalar canlı-cansız, maddi-manevi, reel-sanal/simülasyon, iyi-kötü, güzel-çirkin, acı-tatlı gibi farklı ikilemler üzerinde alt sınır-üst sınır üzerine düşünmeyi de gerekli kılar. Bir düşünme biçimidir şiir. Bir hissediş, bir algılama, bir hareket etme, bir söylem biçimi olduğu gibi.

Şiir, şiir üzerine yapılan konuşmalarla anlam kazanır, daha anlamı hale gelir. Bir şiir kırk yıl bir sayfada dursa, o şiir üzerine kimse konuşmamışsa silinip gider. Şiirin konuşmaması, şiirin anlamının yitimine sebep olur. Şiir konuşulmadıkça rengini, tadını, hareket alanını göstermez.

Şiir üzerine iyi-kötü, olumlu-olumsuz yapılan her konuşma, o şiirin ve şairin anlaşılmasına, kalıcı olmasına, şiirin ne'liğine bir katkı sağlar. Bu yüzden şiir üzerine konuşmak bir zorunluluk olmalıdır. Şiiri konuşulur kılmak için hem bir şiir okuru hem de şiir üzerine yapılan çalışmaları takip etmek lazım gelir.

Şiir üzerine yapılmış bu çalışmalardan biri yakın zamanda okurlarla buluşan Tuğba D. Can'ın Sedat Umran şiiri üzerine yaptığı inceleme kitabı. Tematik anlamda son dönem Türk şiirinin büyük ve verimli bir şairi olan Sedat Umran şiirleri üzerine yapılan bu çalışma, Umran'ın şiir haritasını ortaya koymaktadır. Umran, biraz kıyıda kalmış, değeri anlaşılamamış, kendine özgü tavrı ve sesiyle tam olarak keşfedilememiş büyük bir şairdir. Bunu ortaya koymuş olduğu şiirleri, şiir üzerine yaklaşımları, şiire bir ömür vermesiyle okuyabiliriz.

Tuğba D. Can, Sedat Umran'ın şiirlerini masaya yatırırken kitap olarak basılmış tüm şiirlerini irdeleyerek zor bir işe girişmiş. Uzunca bir emeği zorunlu kılan bu çalışmasında Tuğba D. Can, Umran'ın şiirlerindeki "nesne" olgusunu derinlemesine analiz etmiş. Çalışmasının ana konusu Sedat Umran olarak belirlenirken onun şiirle dolu hayatı es geçilmemiş, Umran'a bir nevi Türk Edebiyatı adına "vefa borcunu" ödemiştir Tuğba D. Can. Akademik bir çerçevede Umran'ın şiire bakışı, şiir görüşü, şiirle dolu hayatı ve şiirine konu edindiği meseleleri, tematize ederek irdelediği eserinde edebiyatın sunmuş olduğu perspektif ve akademik imkanlar dahilinde çok geniş bir inceleme alanı sunmuştur. Eşya Şairi: Sedat Umran ismiyle okuyucularla buluşan eser, şiirin konuşulması zorunluluğuna hizmet ediyor gibidir. Şiir üzerine konuşmanın gerekliliğinden bahsettiğimiz giriş kısmındaki çıkarımlar, bu eserde vücut bulmuş gibidir. Edebî çalışmalarda bir şairin/yazarın "hayatı-sanatı-eserleri" şeklinde tezahürleri bulunan akademik çalışmalar, kısmi de olsa şaire/yazara vefa borcunun bir karşılığı olarak okunsa da şairin/yazarın tam olarak anlaşılmasına sınırlı imkân sağlar. Fakat şairin/yazarın eserlerinin derinlemesine tahlili ise o şairin/yazarın hakkettiği değeri gözler önüne serer. Can da Eşya Şairi: Sedat Umran eserinde hayatı-sanatı-eserlerini sunarken Umran'ın şiir havuzundaki tüm unsurları ortaya koymaya çalışıyor.

content_15-maddede-sedat-umran_bpc8r

Sedat Umran, şiirinin özgünlüğü ve kendini diğer şairlerden ve şiirlerden ayıran temel farkı eşya ile kurduğu ünsiyettedir. Eşya, Umran'da çok farklı boyutlarda, farklı anlam ve renklerde tezahür etmiştir. Umran'a göre eşyanın insanlara aktaracağı çok boyutlu anlamlar mevcuttur. Gündelik hayatımızda kullandığımız sayısız araç ve gereç, temas kurduğumuz sayısız unsur arasında nesnelerin büyük bir yekûn tuttuğu gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Vahşi kapitalist çağda, nesne denizine düşmüş modern bireyler olarak tanımlanırken, bunalımları ve çıkmazları ancak nesneye sarılarak geçiştirebileceğimiz simülasyonu bizlere hazır veri olarak sunulmaktadır. Sarıldığımız ne kadar çok nesne varsa o kadar çok kurtuluşa erebileceğimiz bir simülasyon evresi zihinlerimize kodlandırıldı. Dolayısıyla ilişki içerisinde olduğumuz her nesne bizler için birer hayati unsur olarak, olmazsa olmaz olarak sunuldu. Eşyayla olan bu bağımız bizim kendimize, çevremize, varlığımıza dair farkındalığımızın yitirilmesine neden oldu. Marx'ın "yabancılaşma" kuramı ile kavramsallaştırılan bu süreçte yabancılaştığımız diğer bir unsur "emeğe" ve "metaya" şeklinde tanımlandı. Umran, şiirlerinde ele aldığı eşyalarla bu duruma bir reddiye getirmiş gibidir. Ele aldığı eşyalarla, eşya – insan ilişkisini irdelemiş, eşyanın bir ruhu olduğu gerçekliğini bizlerle paylaşmıştır. Roland Barthes'in roman türünün temel hammaddesi olarak tanımladığı nesneleri, şiir özelinde yetkin bir biçimde işleyen Umran, eşyalarla dünyayı tanıyan insanlığın anlam dünyasına bu pencereden katkılar sunmaktadır. Şiirlerinde birçok farklı eşyayı irdelerken yoğun olarak "ayna" üzerine odaklanmış, bu durum da "trajik ben" temasının bir yansıması olarak işaret edilmiştir. Çünkü Umran'da "ayna" hakikat-sanat ayrımında kendisini muhasebeye çektiği bir unsur olarak tezahür etmektedir. Eşya Şairi: Sedat Umran eserinde Tuğba D. Can, Umran'ın şiirleri üzerinden genel olarak şiirin hinterlandını, ele aldığı meseleleri, meseleleri ele alış biçimlerini Sedat Umran özelinde incelemesi açısından büyük önem arz etmektedir.

Eşya Şairi: Sedat Umran

Tuğba D. CAN

Ahenk Kitap

216 sayfa

2025 İstanbul


Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 23.06.2025 14:31 - Güncelleme Tarihi: 23.06.2025 14:48
228

Bilal CAN Hakkında

Bilal CAN

Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji lisansını tamamladıktan sonra yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı. Sosyolojik çalışmaları mekân, kent, şehir ve edebiyat sosyolojisi üzerine yoğunlaşmıştır. Şiirleri, denemeleri, kitap değerlendirmeleri ve eleştirileri bir çok dergide yer aldı.

Kitaphaber.com.tr sitesinin kurucuları arasında yer alıyor ve 2015'ten itibaren genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Evli ve 2 çocuk sahibidir. 

Yayınlanmış Kitapları

- Anlam Krizi- Gündelik Sosyolojinin İzleri, Mostar Yayınları, 2025.

- Diriler Evinden Notlar, Ahenk Kitap, 2024.
- Bir Kuşu Taşlarla Bu Çöle Bağladılar, Hece Yayınları, 2023.
- Zaman İçinde Mekân, Hece Yayınları, 2021. (TYB 2021 Şehir Kitabı Ödülü)
- İnsanlığın Ağlama Tarihine Bir Giriş, Hece Yayınları, 2021.
- Kebikeç, İzdiham Yayınları, 2019.
- Kentle Kavga: Mustafa Kutlu Öykücülüğünde Mekân, İzdiham Yayınları, 2017.

Bilal CAN ismine kayıtlı 382 yazı bulunmaktadır.

Twitter Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com