Hanidir Evlilikten Konuşmadık: Evliler İçin Kafa Kâğı, Edebiyat, Sueda KURT

Hanidir Evlilikten Konuşmadık: Evliler İçin Kafa Kâğıdı Sureti yazısını ve Sueda KURT yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuy

Hanidir Evlilikten Konuşmadık: Evliler İçin Kafa Kâğıdı Sureti

10.12.2021 09:00 - Sueda KURT
Hanidir Evlilikten Konuşmadık: Evliler İçin Kafa Kâğıdı Sureti

"Evimiz sokakta. Gökyüzünde değil

ASR-I SAADETTEN BİR CÜZ DEĞİL ÇELİK KAPININ

ARDINA YIĞDIKLARIN

Demeye dair benim aşk dediğim

Tam olarak bu olmasa da" (Küçükçiftci, 2020, s. 28).

"İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni, eşyaların sevilmeleri, insanların kullanılmalarıdır...." diye devam ediyor Haydar Ergülen şiirinde.

İnsan ve eşya arasındaki bağ ile girmek istiyorum konuya. Allah, insana eşyanın isimlerini öğretmiştir. "İnsan, duyularıyla hisseder, aklıyla değerlendirir, hayal âleminde senaryolar kurar, ölçer, biçer. Eşyayı tanımak suretiyle ilimlere ulaşır "(Gür, 2016). İsim vermek düşünmenin ilk adımıdır. Bu sayede kavramlar, bizleri ilme ulaştıran bir yola dönüşür. Eşya ve ilim arasında bulunan insan, aradaki yolu birleştirerek bir köprü kuruyor dünya üzerinde. Dünya hali bütün insanlar için bir meşguliyet ve meşakkat yeridir. Allah tarafından, insanlardan beklenen şey ise bu dünya gerçeğinde niçin yaratıldığını unutmadan yaşayacağı bir yaşama sistemi kurmasıdır. Günümüzün gerçeklerini düşünerek bir daha hayatlarımıza baktığımızda insanın kolayı tercih etmeye meyilli olduğunu görürüz. Bunun yanında insan unutkandır ve ona hakikati anımsatacak şeyler aramaktadır. Bu konuda en büyük beklenti ise gönül birliği kurarak yaptığımız evliliklerimiz, yani eşlerimizdir. Günümüz evlilikleri ise bu zorlu yolda bize yardımcı olmak yerine unutkanlığımızı artıran bir meşguliyet yumağına dönüşmüş durumdadır. Aslında şairin isyanı(!) burada başlar.

Kitap, "Avuç" ve "Mücadeleden Kareler" olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. İki bölümün şiirleri de kitabın ismi ile dikkat çektiği "Evliler..." altında toplanabilecek bir ortaklığa sahiptir. Kitabın içinde insanın kendinden bir şeyler bulmaması çok zor. Dili son derece sade ve serbest şiir diyebileceğimiz bir düzendedir. Şiirler, genel konu bağı ile uyumlu şekilde akıp gitmektedir. Fakat kapağı kapattığınızda hayata kaldığınız yerden devam etmek mümkün olmuyor. Kitabı çok sevdim çünkü şair; günlük ev telâşelerini, gündelik hayata ve konfora sığınıp içinde kaybolduğumuz gerçekleri dile getirmektedir. Dizelerde kendimizi bulduğumuz pek çok gerçeklik bulunur. Huzur bulmak için geldiğimiz evlerimiz ve eşlerimiz çelik ve sağlam kapıların ardındadır bugün. Kapının ardında eşyalarımız, birbirleri ile uyumlu ve konforludur. Aslında şair bu durumu eleştirir. Örneğin "Hepsinin Sebebi" şiirinde. "Her sabah içinden çıkıp her akşam girdiğim/Ev değil bilmem kaç metrekare/ Yer kaplayan bazı şeylerin üstünde yükselen/ Kapı çelikten bir imge zaten oraya hiç girmeyelim...." (Küçükçiftci, 2020, s. 23). Aslında yüklenilen anlamın değişmesi, seçilen kelimeleri de etkiler şiirinde. Ev, bu takdirde ev olmaktan çıkıp beton bir yığın halini alır. Çelik kapı ise evin önünde metal ve soğuk bir engele dönüşür. Aynı çelik kapı imgesini şu dizelerde de görürüz. "Her ne olduysa kafanın içinde ya da dışında/ Evimiz sokakta gökyüzünde değil/ Asr-ı Saadet'ten bir cuz değil çelik kapının ardına yığdıkların..." (Küçükçiftci, 2020, s. 28). Anlamı değişen ev, anlamı değişen insanı beraberinde getirmektedir.

Bu noktada Müslüman olduğunu iddia eden ve bir de evli olan çiftlere sözü getirmek isterim. Her birimiz asr-ı saadete özenerek kurulan yuvalara niyet ederek giriyoruz bu yola. Fakat bugün, bu iddia yalnızca bir söyleme dönüşmüş durumdadır. Bu söz belki İKEA koltukların altında ezilmiş, belki 100 parça takımın altında kalmıştır. Asr-ı Saadet dünya meşakkatine karşı, ne için yaratıldığını unutmayan bir asırdı sanırım. Onların hayallerini süsleyen ev, dünyaya ait değildi, bu sebeple evleri gökyüzündedir. Biz dünyaya talibiz(!) evlerimiz sokakta, cadde boylarında, ışıklı çarşılardadır. Asr-ı Saadet döneminde insanlar işten gelince, pijamaları ile koltuklara uzanıp geceyi sonlandırmazdı. Asr-ı Saadet döneminde her gece Netflix izlenip, ertesi gün izlenenler yarıştırılmazdı. Buna rağmen o çağa özlem öyle mi? İç sesim: "Haydi oradan" diyor... Şairin dizelerinin büyük çoğunluğunda bu sorunsalı okumaktayız. Bu sitemi ve olmak kaygısını aslında.

Bir yandan şiirlerin konularından biri de aşk elbette. Fakat bu çağda yaşayan insanın buna da farklı yaklaşımları var. Şair bu kesimden de kendini ayırır. Bazen ülke gerçeklerini, hayatın bir köşesine, bir gerçekliğe, bir geçim derdine sıkışan insanı yazmıştır. "D Tipi Kapalıda Gardiyan Muharrem" adlı şiiri çok etkileyicidir. Hayat koşturması, koğuşun içinde olan kişi ile dışarıdaki insan arasındaki ayırımı güçleştirir. "Akşam dolmuşları geçer Muharrem'in önünden/Özgür insanlar geçer kollar ayaklar geçer/ Muharrem'in önünden ne geçse yalan dünya....Ne içinde dört duvarın ne büsbütün dışında/ Bir saçak altı bulur şu dünya zindanında..." (Küçükçiftci, 2020, s. 79).

Şairin dediği gibi anlamdan yoksun olarak yaşayan insan kendisini dünyada sıkışıp kalmış bir zindanda hissetmektedir. Bu zindan aynı istikamete niyet etmiş bir eş ile akıp gidebilmektedir. Yolda çeşitli zorluklar, engeller ve seçimler bizi beklemektedir. En önemli seçim ise evimizin yeridir belki de...

Mesele evimizi nerede yapmak istediğimiz aslında. İstediğimiz yer, yeryüzü ise aşağıda, sokakta... Belki yerin altında olacaktır evimiz. İsteğimiz gökyüzü ise evimiz yukarıda, belki sayısız parlak yıldızların arasında olacaktır. Kim bilir?

Yazarına ve sevgili eşine dostluk ile...

Evliler İçin Kafa Kağıdı Sureti
Murat Küçükçifci
Ketebe Yayınları
2020, İstanbul


Kaynakça

Küçükçiftci, M. (2020). Evliler İçin Kafa Kağıdı Sureti. İstanbul: Ketebe.

Gür, S. (2016). Kadı Beydâvî Tefsirinde Mecâz. Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (KTUİFD), 3 (1), 7-33


Yazar: Sueda KURT - Yayın Tarihi: 10.12.2021 09:00 - Güncelleme Tarihi: 10.12.2021 12:24
849
Yorumlar
  • Mustafa Kurt 2021.12.10 17:17

    Rabbim ilmini artırsın İnşallah...

Sueda KURT Hakkında

Sueda KURT

Fehminaz Sueda KURT. 1993 doğumlu. Mimarlık yapmakta. Yazarken ve çizerken yıllardır ne olduğunu bilmediği bir duygu ile hırpalanmakta. Bunun cevabını bulamayacak olsa da yazarak o şeyi aramakta.

Sueda KURT ismine kayıtlı 28 yazı bulunmaktadır.

Twitter