-Yaşam Serüveninde Son(!) Durak: Ölüm-, Edebiyat, Sueda KURT

-Yaşam Serüveninde Son(!) Durak: Ölüm- yazısını ve Sueda KURT yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

-Yaşam Serüveninde Son(!) Durak: Ölüm-

06.03.2023 09:00 - Sueda KURT
-Yaşam Serüveninde Son(!) Durak: Ölüm-

"Nasıl Ölünür?"

"Kentleri ateşe verin, insanları kırıp geçirin her şeyi kökünden kazıyın, bu çürümüş dünyadan hiçbir şey geriye kalmadığı zaman yerine daha iyisi biter belki." (Zola, 2019).

Ölüm, pek çok yazarın üzerinde derinlikle durduğu bir konudur. Bazı yazarlar; ölümün bir son olma halinden söz eder. Bazıları, ölümü bir kutlayış olarak görür. Bazı yazarlar, hayattayken cesaretsiz olanları, ölüler kategorisinde sayar. Bazıları, ölümü, yeni bir evreye geçiş olarak değerlendirir. Bazı yazarlar, ölüm haline coşku ile bakar. Zola: "Ne müthiş bir serüven artık, yaşayıp yaşamadığımızı bile bilmiyoruz" diyor o muhteşem eseri "Gerçek" adlı kitabında. İnsan ömrünün evrelerinde belki de son durak olarak gözüken ölüm; aslında bizim inanç ve kültürümüzde de farklı yaklaşımlarla tariflenmektedir. Örneğin kutsal kitabımızda: "Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın" (Erişim: 2023, Neml suresi,80) ayeti ya da "Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin" (Erişim: 2023, Fatır,22) ayetleri, bizlere ölüm kavramının gerçek ve mecaz anlamlarını birarada sunmaktadır. Ölüm halinin hayattayken de yaşanabileceği ve kişiyi gerçeklerden habersiz kör ve sağır halde bırakması, Zola'nın tespiti olan yaşayıp yaşamadığını anlamama hali ile benzerlik göstermektedir. Kutsal kitabımızda geçen ölüm tariflerinin tersine, dirilik hâlleri de yine ölüm kavramı ile açıklanabilmektedir. Örneğin, "Allah yolunda öldürülenlere sakın "ölüler" demeyin. Çünkü onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz" (Erişim: 2023, Bakara, 154) ayeti de bizlere, ölü olsa dâhi yaşamaya devam etme halinden söz eder. O halde ölüm, aslında bizleri gereçk yaşamdan ve yaşamın nasıl olması gerektiğinden de konuşmaya mecbur bırakmaktadır.

Ölümün ilk ve ilk anlamı sonrası mecaz anlamları üzerine yaptığımız birkaç açıklamadan sonra, Emile Zola'dan ve "Nasıl Ölünür?" adlı kitap çerçevesinde, ölümden söz etmeye devam etmek istiyorum. Emile Zola, Fransız bir yazar. 1840-1902 yılları arasında yaşamış olan yazar, yaşadığı dönemde çığır açan bir edebi akıma da mensup olarak, çok sayıda değerli eser üretmiştir. 19.yy, Sanayi Devrimi'nin ardından, pekçok ülke için sanayileşme yarışına girişildiği yılları ifade etmektedir. Sanayi Devrimi'nin etkisi ve artan demiryolu faaliyetleri ile başta İngiltere olmak üzere, Batı Avrupa, Kuzey Amerika ülkeleri, Japonya gibi ülkeler aynı hızla ekonomik ve toplumsal dönüşüm içine girmiştir. Şüphesiz bu toplumsal dönüşümde, köyden kente göçün artması ve kentlerdeki aksaklıklar, emek sömürüsü ve bu durumun insanlar üzerindeki olumsuz etkileri, edebiyatta da uzun uzun işlenmiştir. Zenginleşen burjuvazinin köksüzlüğü bir yandan da idealizmi, sayıca artan işçi grubu ve emek sömürüsünün artması, yine toplumun problemlerinin incelenerek edebiyata taşınmasında önemli ayrıntılar olarak belirginleşir. Bugüne kadar Klasizm ve Romantizm ile kurgusal eserlerin oluşumu, arsitokratların zengin ve gösterişli hayatları, yerini Realizme bırakarak toplumsal konuların öne çıkmasını sağlamıştır. Bu konuda şüphesiz en etkileyici eserleri veren yazarların başında Emile Zola gelmektedir. "Germinal", "Nana", "Meyhane", "Medan Geceleri", "Nasıl Ölünür?", "Hayvanlaşan İnsan" gibi önemli eserleri, onun toplumsal gerçeklikleri, toplumsal sınıf farklarını, kırsal ve kent hayatının farklılıklarını, dünyanın adaletsiz düzeninde insanın düştüğü farklı durumları zihinsel ve fiziksel yönleriyle anlatmaktadır.

Eserlerinde, kurgusallıktan uzak, olan şeyleri net bir tavırla ortaya koyması onu Reazlim akımının mensuplarından yaparken, özellikle onun insan sorgulamaları, insanların içinde bulunduğu ruh hallerini ve durum betimlerini yapması, onun bu akıma farklı bir yorum getirmesini de sağlamıştır. Bu sebeple Zola, Naturalist olarak da bilinmektedir. Kurgusallıktan uzak, akıcı ve duru dili, aynı zamanda toplumsal açıdan tabu olan bazı konuları açıkça ifade etmesi onu dönemi içinde farklı bir konuma getirmiştir. Eserlerinden en önemlisi "Germinal" ve "Nana" olarak bilinse de "Nasıl Ölünür?" adlı eseri, eserlerinin çoğunda bahsettiği ölüm ve yaşam sorgulamalarının yoğunlaştığı önemli bir diğer kitabı olarak bahsedilmeye değerdir.

"Nasıl Ölünür?" birbirinden farklı beş öyküden oluşan, Türkçe çevirisi ile 42 sayfa süren bir kitaptır. Öykü kahramanlarının her biri, farklı sosyal sınıfa mensup kişilerden meydana gelmektedir. Kahramanlar, farklı yaşam şartları, farklı alışkanlıklar ve farklı inançlara sahip olsa da ortak bir zeminde buluşarak eşitlenirler. Bu evre, ölüm evresidir. Her kahraman, ölüme yakın olduğu esnada, aslında hayata bakış açısını, ölümle burun buruna kaldığı o son saatlerde ölüme de bakış açısını ortaya koyar. 19.yy Avrupası'nda, henüz küreselleşme etkilerinin yaygınlaşmadığı, dini bir hayatın bulunduğu da sezilir betimlemeler ve sosyal hayat tariflerinden. Kırsalda ya da şehirde yaşayan, zengin ya da fakir, aynı ölüm ve cenaze ritüelleri devam eder. Ufak farklılıklar bulunmaktadır. Ekonomik olarak daha iyi durumda olanların, cenaze törenleri daha özenli olur. Bazı kahramanların sevenleri vardır, bazılarının yoktur. Bazıları ölüme yalnız gider, bazılarının ardından sevenler birkaç yaş döker. Çoğu zaman, ölümden sonra kaldığı yerden devam eder hayat. Bazı kahramanlar, zaten geldiği yerin toprak olduğunu bilerek, ölümü sakince beklerler…Din halen toplumu belli düzeyde bağlayabilmektedir. Cenaze törenlerini gören halk, birkaç dakika da olsa halen ölümü ve varlığını düşünebilmektedir.

Zola, bu kısa kitabında farklılıkları, dünyada sadece ölümün eşitleyebileceğini anlatmaktadır. Kitaptan yapılacak etkili, alıntılarım yok. Fakat bütünsel olarak bakıldığında bu etkili kitap, halen insanı terbiye edebilecek tek gerçeğin ölüm olduğunu açıkça ve sade bir dille ortaya koymaktadır.

Ölümün insanlar arasında evrensel bir gerçeklik olması, kitabı da tüm kültürler için önemli bir hale getirmektedir. Yaşadığımız büyük felâketin peşisıra okuduğum bu kitap ile farklı bir burukluk yaşıyorum. Şüphesiz inancımız gereği, ölüm bizler için bir cenaze ritüelinden ibaret değildir. İnsan ölümü her saniye hücrelerinde tecrübe ettiği gibi, ölümün verdiği derslerle ruhen yeniden ve yeniden dirilebilmektedir. Bu durum, ölümü bizler için rijit bir hâl olmaktan çıkarıp hayatla iç içe devamlı akışkan bir hale dönüştürür. İnancımızda, ölüm ve diri olma hâli ilk anlamı dışında katman katman genişleyebilmektedir. Üstelik Hay, yani daima hayatta olma hâli bizler için yalnızca yaratıcımızın bulunduğu bir özellik olarak kabul edilmektedir. İnsanlar için ise dosdoğru yolda olma hâli gerçekte yaşamak ile ilişkili tek hâldir. Dünya yolculuğu uzun bir yol ve ancak ölüm hali ile ahiret evresine geçilebilmektedir. Ölüm bir son değil, evre değiştirerek insan hikâyesinde bir devam dönemeci aslında. Üstelik dünya hayatında yaşanan zorlukların, bizleri gerçek yerimize ulaştırmada belki de en doğru duraklar olduğunu söylemeliyiz. "…bu çürümüş dünyadan hiçbir şey geriye kalmadığı zaman yerine daha iyisi biter belki" diyen Zola'nın bilmeden bir cennet tarifi yaptığı anlaşılıyor. Öyle ya, insanın başka türlü bir mekânda mutlu olamayacağı en büyük gerçeklik.

Deprem sebebi ile vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kurtarılarak birer çiçek gibi topraktan biten depremzedelere acil şifa, ailelerine sabır, görerek etkilenen bizlere ise büyük ibretler ve dönüşümler diliyorum.

Kaynakça

Fırıncıoğlu, S. (2016). Gerçekçilik Akımı, Akımın Yöntemi, Türleri ve Gerçekçi Akım İçinde Erich Marıa Remarque. Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, P. D. (2020). Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir. TDV Yayınları.

Oda, O. A. (2018). EMİLE ZOLA'NIN NANA KARAKTERİNDE ÇEVRE VE UNSURLARI. Research Article.

Zola, E. (2019). Germinal. İstanbul: İş Bankası.

Zola, E. (2020). Nasıl Ölünür? İstanbul: Karbon Kitaplar.


Yazar: Sueda KURT - Yayın Tarihi: 06.03.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 23.02.2023 23:49
597
Yorumlar
  • Yurdagül kurt 2023.03.06 16:15

    Yazı da en az kitabın yazarı kadar sade bir üslupla yazılmış. Kitap ve yazarın yaşadığı dönem, düşünce ve duyguları Hakkında bize bilgi veriyor. Ölüm hakkındaki çıkarılarak oldukça etkileyici. Teşekkür ediyorum

Sueda KURT Hakkında

Sueda KURT

Fehminaz Sueda KURT. 1993 doğumlu. Mimarlık yapmakta. Yazarken ve çizerken yıllardır ne olduğunu bilmediği bir duygu ile hırpalanmakta. Bunun cevabını bulamayacak olsa da yazarak o şeyi aramakta.

Sueda KURT ismine kayıtlı 28 yazı bulunmaktadır.

Twitter