Abdullah Harmancı’nın Konya’sı, Tarih, Vildan KINALI

Abdullah Harmancı’nın Konya’sı yazısını ve Vildan KINALI yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Abdullah Harmancı’nın Konya’sı

24.05.2023 09:00 - Vildan KINALI
Abdullah Harmancı’nın Konya’sı

Bir şehirde yaşayanlar o şehri en az tanıyanlar oluyor genellikle. Bu cümleyi daha önce başka bir yazıda kurduğumu hatırlıyorum. Hep lazım olan bir cümle. Şehirlerin yerlileri şehre sahip çıkmak söz konusu olduğunda ilk sesi çıkanlar olsalar da o şehre ait değerleri tanımada eksik kalabiliyorlar. Bazen sahip çıkma noktasında da ihmaller oluyor. Bazı insanlar bu durumları telafi etme konusunda oldukça mahir oluyor. Diğerlerinin yerine de tanıyor ve tanıtıyorlar şehri.

Abdullah Harmancı Hoca, Konya'ya dair bildiklerini gelecek nesillere aktarmak için kolları sıvamış durumda. Bu toprakların evladı olarak üzerine düşeni hakkıyla yapıyor. On üç yıldır Konya'da yaşayan bir gurbetçi olarak bu güne kadar hiçbir Konyalıdan duymadığım ve haliyle gidip görmediğim bazı mekânları kitaplarından öğrendim. Bu kitaplardan biri "Bir Şehir Kalbimi Çaldı". Kitabı ortaokul öğrencileriyle okuyup değerlendirdik. Aslında eserde yer alan tek şehir Konya değil. Fakat bizim öğrencilerle ortak görüşümüz diğer şehirlerin farklı bir kitapta yer alması gerektiği yönünde oldu. Geri bildirim olarak bu yorumu yazıya eklemek isterim.

bir-sehir-kalbimi-caldi Konya'da yer alan Pisili Cami'yi "Bir Şehir Kalbimi Çaldı" sayesinde öğrendik. Konya'da bir kedi türbesi olduğunu öğrenmek bu şehre verdiğim kıymeti muazzam biçimde artırdı. Sürekli önünden geçtiğimiz Tahir ile Zühre Cami'ne de farklı bir gözle bakmaya başladık. Bu kitabında Harmancı merak uyandıran bir teknik kullanmış ve bahsettiği kişi ya da eserler için bölümleri "inanmazsan bakabilirsin" diye bitirmiş. Hatta bazılarında video tavsiyesinde bulunmuş. Bu da merak unsurunu artıran ayrı bir renk katmış kitaba. Konya ile özdeşleşen meşhur Kırmızılı Kadın hikâyesini de Harmancı'nın kaleminden çocuklara uygun bir dille okuduk.

"Bir Şehir Kalbimi Çaldı" da yer alan hikâyelerden biri de Alaeddin Tepe'sine dair. Belki masal demek daha doğru olur. Çünkü bu defa karşımızda devler filan var. Anlatıcı dedemiz Alaeddin Tepe'nin hikâyesini kurguluyor. Bu yüzden bölümün sonunda "inanmazsan araştır" notuna rastlamıyoruz ama böylesi çocukların hayal gücünü güzel zorluyor. Klişe olabilir ama "Neden Disney gibi olamadık bunca malzemeyle?" sorusunu sormadan edemiyorum. Tek başına Konya'daki malzemeler bile yeterdi. Hasılı Alaeddin kurgusuna bayılıyorum ve dünyanın en büyük kavşağı olduğu söylenen tepenin çevresini her gezişimde bir gülme alıyor beni.

bilgenin-golgesi Şüphesiz Konya'ya ait değerlerden biri de merhum Ali Ulvi Kurucu'nun amcası Veyis Efendi'nin oğlu "Hacıveyiszâde" diye bilinen Mustafa Kurucu'dur. Hacıveyiszâde Camisi'nin yanından geçerken veya namaz için girdiğimizde çocuklara caminin adının nereden geldiğini anlatmaya çalışırdım. Abdullah Harmancı'nın kaleminden çıkan "Bilgenin Gölgesi" ile bu iş kolaylaştı. Konya'nın Mevlâna ile tanınması ve anılması güzel ama başka değerlerin gölgede kalması biraz üzücü. En az Mevlâna kadar değerli başka şahsiyetleri de tanıtmamız gerekiyor. Hacıveyiszâde ailesi bu değerler arasında. Üstelik hayatları yakın tarihin vesikası gibi duruyor karşımızda. "Gölge"sinde yaşadıkları "bilge"yi tanımayan evlatlarımız olursa bu bizim ayıbımızdır. Etli ekmeğe bayılıyorum doğrusu ama bu itibarı daha fazla hak eden var.

Zaten Harmancı kitabı şu satırlarla bitirmiş:

Son sözüm şudur: Bilgemizi ve binlerce bilgeyi evrensel sanat-edebiyat dilinin konusu yapmanın yollarını aramalıyız. Dünyadaki bütün insanların göz bebeklerinde parlayacak bir ateş yakmalıyız. Dünyadaki bütün insanların göz bebeklerinde paralayacak bir ateş yakmalıyız. Bilgelerin mesajı evrenseldi. Bizim anlatım dilimiz de öyle olmalı."

obrukya "Obrukya'da Bir Gece" ise obruk gerçeğiyle karşı karşıya olan Karapınar ilçesini konu eden bir çocuk hikayesiyle başlıyor. Konya'nın genelini tehdit eden obruk gerçeğini fantastik ve son derece eğlenceli bir dille anlatan hikâyede diğerlerindeki gibi anlatıcı bir dede var. Bir doğa olayını "Hüyyyuuuuuuuuuuuppppppp" sesiyle anlatmak son derece isabetli olmuş.

Konya'da daha anlatılacak çok hikâye var. Bu kadar köklü bir medeniyet şehrini Mevlâna hikâyelerine hapsetmek haksızlıktı. Her adımında tarih fışkıran bu şehrin yeni hikâyelerini merakla bekliyoruz. Kim bilir belki bir etli ekmek hikâyesi bile olur. Ama ben Konya'nın tiridini tercih ederim.

KİTAPLAR

  • Bir Şehir Kalbimi Çaldı, İlk Genç Timaş, 112 sayfa
  • Obrukya'da Bir Gece, İlk Genç Timaş, 106 sayfa
  • Bilgenin Gölgesi, Beyaz Bulut, 109 sayfa

Yazar: Vildan KINALI - Yayın Tarihi: 24.05.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 24.05.2023 18:40
795

Vildan KINALI Hakkında

Vildan KINALI

1982 Kütahya doğumlu. Kütahya İmam Hatip Lisesi’nden 1999’da mezun oldu. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalıştı. Uluslararası ilişkiler okudu. Bazı yazarlardan yazmak üzerine eğitimler aldı. Edebiyat ve Uluslararası İlişkiler alanları arasında seçim yapamadığı için birini diğerine uyarlamaya çalışıyor.

Evli, üç çocuk annesi. Konya’da yaşıyor.

Yayınlanmış Kitapları

- Kasım Bunlar Çok mu Lazım?, Mecaz Çocuk Yayınları, 2023

Vildan KINALI ismine kayıtlı 25 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 1 kitap bulunmaktadır.

Instagram Kitapyurdu.com