Şehzadeler Şehri Manisa Mutfağı, Kara Tahta, Gökmen DURSUN

Güzel ülkemin, güzel insanlarının yemeye doyamadığı, gezmekten yorulmadığı birçok il, ilçe köy bulunmaktadır. Doğal güzellikler den söz etmeye başlamış ve bir önceki yazımda Kütahya'ya uzanmıştık. O halde Ege Bölgesinden devam edelim ve "şehzadeler şehri" olarak adlandırılan Manisa, ilimizi kısaca tanıdıktan sonra yemeklerine göz atalım.

Manisa'nın tarihi yontma taş devrine kadar gitmektedir. Lidyalıların bölgesi olarak anılmaktadır. Osmanlı'da şehzadelerin ilk sancak görev yeridir. Manisa 1437-1595 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğunun şehzadelerinin saltanat tecrübesi edinmek için gittikleri bir şehirdir. O dönemde II. Murad, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmet ve I. Mustafa'nın padişah olmadan evvel bulunduğu 16 şehzade Manisa'da sancakbeyliği yapmıştır.

Manisa'da görülmesi gereken birçok yer var ancak bendenize ilginç ve cezbedici gelen, sizlerle paylaşmak istediğim bazı yerler bulunmakta.

-Mimar Sinan'ın Ege Bölgesindeki tek eseri olan Muradiye Camii,

-İncil'de adı gecen 7 sinagog'dan 3 tanesi Sardis, Thyatira, Philadelphia sinagogları,

-4000 yıllık Aigai Antik kenti,

-Binlerce yıllık insan ayak izlerinin de bulunduğu UNESCO tarafından Türkiye'nin ilk ve tek, dünyada ise 99. Jeopark olarak ilan edilen Divlit Yanardağı,

-Lidya dönemine ait bir mezarlık alan Sardes Antik Kenti,

-19. yy'da yapılmış bir eşsiz bir büyüklüğü ve görkemiyle bir ticaret hanı olan Yeni Han

Önereceğim yerlerdir. Biz gelelim yazımızın esas konusuna, Manisa'ya özgü lezzetlerimizi tanımaya.

Kırkağaç Kavunu: Eğer tatile Ege yöresine karayolu ile gidiyorsanız ve Manisa Kırkağaç 'dan geçiyorsanız yolda sağlı sollu birçok kavun tezgâhı görürsünüz. Hem afiyetle tadına bakarsınız hem de satın alırsınız. Evinize gittiğinizde kavunu eğer bir file ile tavana asıp sarkıtırsanız Şubat-Mart aylarına kadar hiç bozulmadan afiyetle yiyebilirsiniz. Ayrıca eklemeliyiz ki kavun; coğrafi işaretli gıda ürünüdür.

Mesir Macunu: Hafsa Sultan'ın hastalığına derman olması için 41 çeşit baharatın karışımıyla hazırlanan mesir macunu, her yıl Nevruzda (20-24 Mart) şenlikler yapılarak macununun ilk yapıldığı yer olan Sultan Camii'nden halka saçılmaktadır. Ayrıca kent içinde ve karayolu boyunca çeşitli dükkânlarda mesir macunun birçok çeşidini de alabilirsiniz. Hatta çayı bile mevcuttur. Bol baharatlı şifa kaynağı olarak görülen çayı Manisa içindeki mekânlarda içebileceğiniz gibi mesir macunu da coğrafi işaretli gıda ürünüdür.

Sultaniye Üzümü: Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde yetişmekte olan çekirdeksiz bir üzüm türüdür. Diğer üzüm türlerine göre daha etli ve sivri bir şekli vardır. Ağırlıkla ihraç edilen bu üzümü dünyadaki diğer ülkeler "Sultanas" olarak bilmektedir. Sultaniye üzümü de coğrafi işaretli gıda ürünüdür.

Odun Köftesi: Kuzu etinin içine yalnızca tuz ve çok az un ilave edilerek yapılan bu köfteyi mutlaka denemelisiniz. Özellikle meşe odununda pişen bir köftedir. Muhteşem bir lezzete sahiptir. Ağırlıklı olarak Salihli'de yapılmaktadır. Salihli'de odun köftesini ilk olarak yapan kişinin Cemal Usta olduğu ve halen ikinci kuşak temsilcisi oğlunun işlettiği mekândaki tadabileceğiniz köfte coğrafi işaretli gıda ürünüdür.

Akhisar Köfte: Lezzeti tüm yurda yayılmış bir köftedir, birçok ilimizde tadabilirsiniz ama ne de olsa her şeyin lezzeti yerinde bir başka olmaktadır. Baharat eklenmeyen ve tereyağlı pidenin üstünde sunulan Akhisar Köfteyi de mutlaka denemelisiniz. Akhisar'da Can Köfte 'de el yapımı ayran eşliğine deneyebilirsiniz. Ayrıca Ramiz Köfte 'nin Merkez Çarşı'daki ilk yerine öğlenden sonraya kadar gidip yiyebilirsiniz çünkü aksama kalmıyor. Coğrafi işaretli gıda ürünüdür.

Manisa Kebabı: Manisa'da kebap dediğinizde akla Manisa Kebabı gelir. Şişe sarılan köfte, domates sosu ve yanında yoğurtla servis edilmektedir. Bu kebabı yedikten sonra bir kez daha Manisa'ya gelmek isteyeceksiniz. Manisa'da Gülcemal Kebap Salonu'nda deneyebilirsiniz.

Alaşehir Kapaması: Alaşehir'de yöresel bir mantıdır. Mantı severseniz eğer mutlaka denemeniz gereken bir lezzettir. Sadece ilçede yapılan bu mantıyı başka bir yerde bulmanız çok zor. Alaşehir'e geldiğinizde birçok kapamacı tabelası görüp şaşırabilirsiniz. Kapamacı Ethem Usta ve Kapamacı Şaban'ı deneyebilirsiniz.

Cilveli Kahve: Manisa'da kızlara gelen görücülere ikram edilen kahvedir "cilveli kahve". Odun ateşinde pişirilen ve üstüne badem eklenerek servis edilen kahveyi Manisa merkezde Ayn-ı Ali veya Yeni Han'da tadabilirsiniz.

Kula Güveci: Güveçte et sevenlerin bu lezzeti mutlak denemesi lazım. Pişirme süresi yaklaşık 5 saat olan, tadına bakınca beklemeye değdiğini göreceğiniz muhteşem bir tattır. Yolunuz Kula'ya düşmezse bile güveç için düşürün denilebilir. Ekmekçioğlu Lokantası'nda tadabilirsiniz.

Şekerli Pide: Güzel ülkemde pide dendiği zaman kıymalı, kaşarlı, kavurmalı vs. akla gelir. Manisa'da ise hamur, şeker ve tahin uyumu ile yöresel bir lezzet ortaya çıkmakladır. Şehirdeki fırınlardan alabilirsiniz.

Bu lezzetlerin yanında Manisa'da daha birçok yemek çeşidi bulunmaktadır. Salihli Kirazı, Kula Leblebisi, Köprübaşı Çileği, Demirci Hünnabı, Manisa Taban Simidi, Alaşehir asma yaprağı diğer coğrafi işaretli gıda ürünleridir.

Bir de bendenizin naçizane tespitine göre; Ege Bölgesinin birçok yerinde zeytinyağlı yemekler ön planda iken, Manisa'da etli yemekler öne çıkmaktadır. Bu durumu şehzadeler şehrinin Osmanlı mutfağından etkilenmesine bağlıyorum.

Birçoğumuzun tatil yörelerine giderken mutlaka sınırların içinden geçtiğimiz bu güzel ilimizin güzel lezzetlerini tatmanızı tavsiye eder, yazılanlar dışında yöresel lezzet ve mekân bilgilerini yorumlara yazmanız bizleri mutlu edecektir.