Cahit Zarifoğlu Çocuk Hikayeleri Dosyası: Ürkek ve Bilge Bir Kuşun Hikâyesi “Serçekuş”
Cahit Zarifoğlu edebiyatın birçok türünde eser vermiş üretken bir yazardır. Yazdığı diğer türlerdeki eserlerin yetkinliğinin yanında üzerinde özellikle durduğu konu alanlarından biri de çocuk edebiyatı olmuştur. Zarifoğlu çocuk ruhunu ömrüne yaymış, çocuk gibi düşünmek, çocuk gibi hissetmek, çocuk gibi algılamak için özel çaba göstermiş kıymetli bir şahsiyettir. Ona göre çocuklar için yazmakta bozulmamış saf bir mutluluk bulunmaktadır.
Çocuklara büyük adamlar gibi davranmaktan keyif alan Zarifoğlu, çocuklarda saklı kalmış cevheri keşfedercesine onlarla ilgilenmiş, her fırsatta onlara masallar anlatmış ve kendini dinletmeyi de başarmıştır. Çocuklar için yazma fikri henüz aklında yokken bile çocuklara masallar anlattığını şu sözlerle ifade etmiştir: "Çocukluğumdan beri çocuklarla iyi anlaşırım. Selam verir, onlara büyük adamlara olduğu gibi, hâl hatır sorarım. Ve her fırsatta masal anlatırım onlara. Fakat bir şey daha itiraf edeyim, büyük insanlara da çok masal anlattım. Hadi bir masal kuralım diye başladığım çok oldu".(1)
Zarifoğlu'nun çocuklara olan özel ilgisinin altında büyük bir sorumluluğun ve görev bilincin olduğunu da görmek lazım. Daha ilk eserlerinde karşımıza çıkmaya başlayan çocuk imgesi, yazarın çocuklara ve çocukluğa verdiği değeri ortaya koymaktadır. İsminde çocuk kelimesi geçen, aynı zamanda Zarifoğlu'nun ilk şiir kitabı olan "İşaret Çocukları"nda ve diğer şiir kitaplarında çocuk kelimesinin anne-baba kelimesinin toplamından daha fazla kullanılması bu özel alana olan hassasiyetini ortaya koymaktadır.(2)
Cahit Zarifoğlu, çocukların dünyada meydana gelen gelişmelere kayıtsız kalamayacağını, yaşanan gelişmelerden ruhlarının etkilenebileceğini kavramış bir sanatçıdır. Çocuklar için yazmanın küçümsenmeyecek bir iş olduğunu, ciddi bir çalışma ve hassasiyet gerektirdiğinin farkındadır.(3) Yazar, çocuk edebiyatı ürünlerinde, çocukları hem bireysel hem toplumsal açıdan çağının problemlerinden çok uzaklaşmadan ele almış ve bunu kendisine bir görev bilmiştir. Böylelikle güncel olandan kopmayan ve güncel olanın farkında olan çocukların aynı zamanda bireysel gelişimlerine de katkı sağlayacak mesajlara yer vermiştir.
Zarifoğlu'nun çocuk eserleri; Ağaç Okul ve Gülücük, Radyo Oyunları, Serçekuş, Moturlukuş, Ağaçkakanlar, Katıraslan, Yürekdede ile Padişah, Küçük Şehzade ve Kuşların Dili eserleridir. Yazarın anlatılarının türü konusunda belirsizlik söz konusudur. Pulat'a göre "Zarifoğlu'nun çocuk kitaplarının her biri kendi içinde bir türdür ve bu eserler birbirinin bir devamı veya benzeri değildir. Zarifoğlu her eserinde farklı bir konuyu yine farklı bir üslup ve anlayışla yazmıştır. Zaten bu eserlerin bütünü de orijinaldir ve herhangi bir eserin taklidi veya takipçisi değildir".(4)
Çocuk anlatılarının tür olarak masal mı yoksa roman mı olduğuyla ilgili sorulan soruya sorusuna verdiği cevap ise şöyle olmuştur: "Çocuklar için yazdığım eserin ilki Serçekuş'tu. Belli bir yaş için, o yaşın standardına göre yazıldığını söyleyemem. Yazarken Serçekuş'u bir çocuk gibi düşündürmeye çalıştım galiba. Etrafına bir çocuk gibi baktırmaya çalıştım. O da baktı. Ama bazen sekiz yaşındaki bir çocuk oldu, bazen on dört. Bazen de 35-40, hatta 60 yaşındaki bir yetişkin olarak bakıyordu. Kitaba daha başlarken çocuk kitabı adını verdiğimiz için, öyle de yayınladığımız için, bu kitap biraz da 35-40 yaşındaki çocuklar içindir gibi bir espriyle özetlenir gibi oldu.(1)
Bu anlamda modern Türk şiirinde kendisine özel bir yer edinen Zarifoğlu'nun şiirsel üslubunun çocuk edebiyatı eserlerine yansımış olması, eserlerinin aynı zamanda yetişkinlere de hitap etmesinde etkili olduğunu söylemek mümkündür. Poetik dil kullanımı dolayısıyla Zarifoğlu okuru ister çocuk ister yetişkin olsun eserlerinde sezdirilen mesajları anlamlandırabilmek için, anlatıdan kopmadan, odaklı ve dikkatli bir okuma gerçekleştirmesi gerekmektedir. İçinde barındırdıkları fabl özellikleriyle çocukların ilgisini çeken Kuşların Dili, Serçekuş, Motorlukuş, Ağaçkakanlar, Katıraslan eserleri üsluplarındaki poetik dil ve içerdiği mesajlar dolayısıyla yetişkinlere de seslenebilmektedir.(3)
Serçekuş
Kitapta bilgin ama ürkek tavırlı küçük bir serçe ile avcılık yapan bir insan arasında yaşanan konuşmalar ve maceralar anlatılmaktadır. Geleneksel anlatı değil çağdaş bir metin olarak nitelendirilebilecek eser, geniş betimlemelerle uzun bir girişle başlamaktadır.
Öykünün birinci bölümü Serçekuş'un uykudan uyanmasıyla başlamaktadır. Fakat Serçekuş, uyuyup uyumamak arasında gidip gelmektedir. Serçekuş, uyanık kalmakta zorlansa da güneşin sonrasına kalmanın acı bir şey olduğunun farkındadır. Öyküde Serçekuş'un uyku hâline geniş yer verilmiş olması, uykunun öyküde sembolik bir anlam içerdiğini düşündürmektedir. Bu bağlamda Serçekuş'un uykudan uyanmasının yetişkinler için bireyin kendisinin ve kâinatın farkına varmasına; çocuklar için ise erken kalkmanın önemine dikkat çektiğini söyleyebiliriz.(5) Uykunun eserde sanki bir insanmışçasına aktarıldığı görülmektedir. Uyku, Serçekuş'un uyanmasına engel olmaktadır ancak zorlanmasına rağmen bu derin uykudan uyanmayı başarmıştır.
"...Allah onları güzelce uyuttu ve güzelce uyandırdı. Ve yeryüzünü geniş bir sofra gibi önlerine açtı. Fakat onlar ellerini ekmeğe uzatmadan önce yıkanıyor, paklanıyorlar. Sessiz, derin ve yalvarmayla durup Allah'ı anıyorlar. İşte mescitler Evlerde seccadeler Müslümanlar ve secdeler (s.8).
Serçekuş'un uyanmasıyla birlikte yuvasından dışarıya bakar bakmaz gördüğü manzara, kâinatın güzelliğini, güzelliğin içindeki düşünceyi keşfetmesi ise tefekkürü çağrıştırmaktadır. Yazar, Allah'ın lütuflarının ne kadar değerli olduğunu okuyucuya Serçekuş aracılığıyla aktarmaya çalışmaktadır. Birinci bölüm başlamadan yazar öykünün ana konusunun anlaşılmasında etkili olacak unsur olan avcıları bu bölümde okuyucunun karşısına çıkartır. Üçüncü bir göz tarafından betimlenen avcılar ve aktarılan olaylar okuyucunun merakını oluşturmak için kurgulanmıştır. Öyküde beş avcı bulunmaktadır. Bu beş avcı avlarını kaçırmamak için motorunu çalıştırmadıkları botlarıyla sazlıklara doğru ilerlemektedir.
Öyküde kader konusuna özellikle dikkat çekilmiştir. "Kaderleri yaratan Allah'ın kimi kiminle karşılaştıracağını, daha açık söyleyelim, bize ne yazdıracağını da bilemeyiz" (s.22). Bu durum Serçekuş'un hangi avcıyla nasıl bir macera yaşayacağı konusunda merak uyandırmaktadır. Kadere bağlı şekillenecek olan öykünün nasıl ilerleyeceği konusunda yazar da okuyucudan çok farklı bir konumda olmadığı izlenimini oluşturmaktadır.
Serçekuş, kuşları avlayan çocuklarla karşı karşıya geldiği zamanları hatırladığında sırtı ürpermektedir. Serçekuş, bu korkular etrafında çocukların hangi saatler arasında avlanmaya çıktığı, avcıların ne zaman sahaya geldiği gibi konularda deneyim kazanmıştır. "Avcılık, kuşların edindikleri tecrübeleri hiçe çıkarıcı planlar yapıp onları izlemektir" (s. 49).
Serçekuş'un avcıyla yaşayacağı maceraların anlatıldığı bölümde düğümün çözüldüğü kader kavşağının Serçekuş'u sürekli kaçtığı durumla yüzleştirme durumunda kalmıştır. Serçekuş avcıyla karşı karşıya gelmiş ancak kaçamamıştır. Avcıya odaklanan gözleri ondan yardım istemektedir. Karşılıklı geçen diyaloglardan sonra Serçekuş, avcıyı şu cümlelerle iknâ etmiştir: "Sıkışık bir an, nasıl desem, avlanırken, gölün sazlıklarından epeyce ilerde, çamura, o dibe çeken balçıklı çamurlara saplanıp umutsuzlukla çırpınmaya başladığın zaman ve Azrâil tatlı canını almak üzere tepene dikildiğinde, büyün umutların bittiğinde, düşün ki karına ve çocuklarına kara haberin gitmek üzere, onlar saçlarını yolup tırnaklarını yanaklarına geçirmek üzere, işte tam böyle bir zamanın en yakın arafesinde, çenene kadar yutulmuşken kara balçığın içine, o anda ben çıka gelsem" (s.107).
Sonuç olarak Serçekuş Zarifoğlu'nun diğer çocuk kitapları gibi kullanılan dil ve anlam yoğunluğuyla sadece çocuklara hitap eden bir eser olmayıp, yetişkinler için yazılmış çocuk kitapları kategorisinde değerlendirilecek eserlerden biridir. Her yaştan okuyucunun kendi anlam dünyasında karşılık bulabileceği eser, tasavvufi öğretileri de metin altında işleyen sembolik anlatımı yoğun bir kitaptır.
Serçekuş
Cahit Zarifoğlu
Ketebe Yayınları
128 Sayfa
Başvurular
1 - C. Zarifoğlu, Konuşmalar, İstanbul: Beyan Yayınları, 2020.
2 - Y. Daşçıoğlu, Kader Hep Erken Zaman Hep Geç, İstanbul: Şule Yayınları, 2020.
3 - C. Esen, «Cahit Zarifoğlu'nun Şehzade Masalları Serisi Tamamlanıyor Mu?,» Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, no. 32, pp. 85-102, 2024.
4 - A. Pulat, «Zarifoğlu ve Çocuk Edebiyatı,» Hece Dergisi, no. 126,127,128, pp. 380-383, 2007.
5 - H. Başbozkurt, «Cahit Zarifoğlu'nun İz Bırakan Öyküsü: "Serçekuş",» Ihlamur Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, no. 134, pp. 52-56, 2024.
Yazar: Enes CAN - Yayın Tarihi: 20.12.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 19.12.2024 17:03